Ders kitaplarına baktığımızda sadece bir derece Boğazları, Hatay (sonra alınacak), Musul ve Batum'u kaybettiğimiz genel olarak başarılı bir antlaşma olduğu belirtilen metindir. peki gerçek bu mudur? Elbette ki hayır.
Lozan konferansına katılan Türk temsilli heyetin başında olan ismey Paşa bu konferansa Mustafa Kenal Paşa'nın zorlamasıyla katılmıştır. Kendisi katılmak istememiştir.
Kaybettiğimiz topraklara gelince;
1. itilaf devletleri Çanakkale boğazının girişinde bulunan 4 adayı Türkiye'ye bırakmalarına rağmen ismet Bey ve kafilesi antlaşmaya sadece 3 adayı yazdığı için Limni adasını kaybedildi. Buna itiraz bile edilmedi.
2. Trablusgarp savaşı sırasında italyanlar hem Çanakkale boğazını bombalamış (bunun üzerine Osmanlı boğazı kapatmış ve ingiliz şirketleri büyük zarara uğramıştı, baskılar sonucunda boğazlar tekrar açıldı) hemde 12 ada diye adlandırdığımız adaları işgal etmişti. Balkan savaşı başlaması üzerine (tabi bu bahane edilir çünkü Osmanlı kuvvetleri zaten çöllere sürülmüştü) Uşi antlaşması imzalanmış ve 12 ada osmanlı'ya kaldı. Ancak Balkan savaşı nedeni ile adaları Yunanistan'ın işgal etme olasılığı doğmuş bu yüzden Balkan savaşı sonrasında iade edilecekti. Malum Balkan savaşı sonrasında ise Dünya savaşı başlamıştı. Lozan'a gelince. Bu adalar halen o Osmanlı toprağı idi. Fakat istenmedi ve italyanlar'da kaldı.
3. Batı Trakya. Bu konu tam bir komedi. Orada %75'i Türk olmasına rağmen alınmadı (Ege bölgesi ve istanbul'da ki Türk nüfusundan bile fazla). Hatta ismet Paşa burasının Bulgarlar'a verilmesi için çalıştı. Bu duruma Venizelos bile şaşırmıştı. Sonuç olarak burası alınmadı.
4. 93 Harbi sonucunda imzalanan Ayestefanos antlaşması imzalandı. Bu antlaşması çok ağır olduğu için 2. Abdülhamit ingilizler ile anlaşarak Berlin'de konferans toplandı ve Berlin antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre Kıbrıs ingilizler'e kiralandı (aynı incirlik Hava Üssü gibi, orada da yaşayan insanlar Osmanlı vatandaşı). Fakat Lozan'da tartışılmadan Kıbrıs ingilizler'e verildi. Orada Türk çoğunluğu olmasına rağmen (Türkiye orayı kendi eliyle Rumlaştırdı).
5. Süriye sınırı, ikinci inönü savaşı sonrası imzalanan Ankara Antlaşması Lozan'da da sınır olarak kabul edilmiştir. Halbuki burada Osmanlı/islam çoğunluğu bulunmaktaydı ve Mondros'tan önce Kuzey Süriye Osmanlı'nın elindeydi. Güney Cephesinde yazdığımdan alıntı yaparak: "ibrahim hannunu ve şeyh salih ibn ali'nin kuzey süriye'de başlatmış olduğu direnişe destek için kuvay-i milliye süriye'ye saldırmıştır. Bu ayaklanmalar ankara hükümeti tarafından desteklenmiştir. fransızlar ise bu direnişi kıramamıştır. bu yüzden de soluğu ankara'da almıştır. imzalanan ankara antlaşması ile ankara hükümetini buraya yardımı kesmiş ve buradaki direnişler fransızlar tarafından böylece kırılmıştı". Yani kısaca burası Misak-ı Milli sınırları içerisinde yer almasına rağme burayı kaybedilmiştir.
6. Herkesin bildiği gibi Musul. ismet inönü bunun için çok uğraştı. Hatta bunun için görüşmeler bile kesildi. ismet Bey Ankara'ya geri döndü. ismet Bey lozan'da iken Mustafa Kemal Paşa Musul konusunda tavrı netti. Ancak ismet Bey Ankara'da Mustafa. Kemal. Paşa ile görüştükten sonra kararı değişti. ismet Bey Lozan'a tekrar gittiğinde artık Musul'u kaybetmiştik diyebiliriz (konu eğer 9 ay içerisinde hal olunmasa, konu Miliyetler Cemiyetine gidecekti. Tabi orada ingilizlerin nüfusu malum).