"sosyal sınıfların katı kuralları ancak gece bozulur. işçiler, burjuvaların sokaklarında dolanırlar. burjuvalar, işçi kesimindeki lokanatalara giderler, fahişeler, papazlar, öğrenciler, askerler, ev kadınları, doktorlar ve yabancılar, hepsi aynı sokakta gezinirler, bakınırlar, düşünürler, birbirleriyle konuşurlar, hatta belki de sonunda aşk yaparlar.
geceleri dünya özgür, birbirleriyle haşır neşir olmuş, meraklı insanların ruhuyla canlanır. gündüzleri kaçınılan şeyler, gece çekicilik kazanır. gündüzlerin rasyonel insanı, zevk-ü sefa koşan insanla yer değiştirir geceleri.
ezenler bile, ezme eylemi onların da özgürlüğünü kısıtlasa bile, geceleri daha fazla özgürlüğe sahiptirler. kurulu düzenin yöneticileri, generaller ve krallar, şirket ve ülke başkanları, zenginler ve ünlüler geceyi yaşarlar. totaliter kurumlar uykudayken uykuya yatırılmışken,onlar da kendilerini yaşama özgürlüğüne kavuşmuşlardır. çocuklarını yatağa yatıran anne babalar gibi, onlar da şimdi, her türlü seremoni ve sansürden arınmış olarak, maskesiz yüzlerini gösterme özgürlüğüne sahiptirler." (bkz: geceye övgü)