çok uzun süredir oynadığım en güzel oyun. oyun içindeki bulmacalar adeta oyun gerekliliği yerine gelsin denmiş gibi, yani göstermelik 3 5 zorluk koymuşlar ki hikayeyi güzelce yaşayabilelim, mekanlara doyabilelim. oyun kısa, ama bunu da aynı sebebe bağlıyorum.
ve sarı velet, ezio'dan sonra en sevdiğim oyun kahramanı oluverdi.
--spoiler--
sinematikle geçilebilecek bir cenaze kısmını, oyuncuya oynatması vicdansızlık, oyuncuya böyle empati yaptırılmaz, olmaz.
çoğu oyuncu gibi ben de " la bu kuş ne skime kıyaya bıraktı bizi" diye düşündüm ama, laf ağzıma tıkandı adeta.
bi de hatunun örümceğe dönüşmesinden önce, küçük kardeşin, " abi bu taraftan amk" diye ısrar edişini düşününce, muhtemelen oyun yapımcılarından birinin yengesi abisinin hayatını sikti gibi geliyor
--spoiler--