Yine standart bir Michael Bay ürünü olmuş olan film. ilk 3 filme nazaran daha kompakt bir senaryosu olmasına rağmen bu sefer de kafada bir çok soru işareti ister istemez oluşuyor: Lockdown ile o yaşlı dede(Harold Attinger) nasıl ve ne zaman birbirini buldu da anlaştı?
Filmin en beğendiğim yanı "Bumblebee ve aptal insan arkadaşları (bkz: shia leboeuf)" temasından çıkıp tamamen Optimus Prime'a odaklı bir hikayeye bürünmüş olması. 90'ların başındaki çizgi filmi hatırlayanlar için, ilk defa "özünde transformers" bir film olmuş. "Gereksiz aile" konsepti yine buraya da işlenmiş olsa da Mark Wahlberg harbiden iyi oyuncu ve Stanley Tucci ile birlikte filmi öncekilerine nazaran daha izlenilebilir kılmışlar. Sophia Myles'a çok az yer ayırmışlar; o kadın aslında tam bu seri için yaratılmış izlenimi bıraktı. Hound, 3. filmde ölen ironhide'dan boşalan "etkafa asker" slotunu çok güzel doldurmuş.
dinobotlara beklediğimden daha az yer vermişer; o konuda büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Filmin oyuncak serisinde 7, resmi tanıtımında 5 olarak gösterilen dinobotlar topu topu 4 tane çıktı(Velociraptor'a dönüşen Slash yoktu) ve biri grimlock diğeri de strafe(swoop) tarafından olmak üzere sadece 2(yazıyla iki) adet cümle konuştular. Nerde "Grimlock king! Grimlock smash!" naraları? Ama Grimlock, OPtimus'un meydan okuması sırasında T-Rex'e dönüşünce drift'in yorumu süperdi: "Ben onun dev bir arabaya dönüşmesini bekliyordum?!?"
--spoiler--
Filmin sonunda dinobotları sanki yabani birer hayvanmış gibi çayıra salmak nedir abi?
--spoiler--