taha suresi

entry14 galeri video2
    1.
  1. 135 ayet .. mekke'de inmiştir ..

    Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

    1- Ta, Ha.

    2- Biz sana bu Kur'an'ı güçlük çekmen için indirmedik,

    3- 'içi titreyerek korku duyanlara' ancak öğütle-hatırlatma (olsun diye indirdik).

    4- Yeri ve yüksek gökleri yaratan tarafından bir indirmedir.

    5- Rahman (olan Allah) arşa istiva etmiştir.

    6- Göklerde, yerde, bu ikisinin arasında ve nemli toprağın altında olanların tümü O'nundur.

    7- Sözü açığa vursan da, (gizlesen de birdir). Çünkü şüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir.

    8- Allah; O'ndan başka ilah yoktur. En güzel isimler O'nundur.

    9- Sana Musa'nın haberi geldi mi?

    10- Hani bir ateş görmüştü de, ailesine şöyle demişti: "Durun, bir ateş gördüm; umulur ki size ondan bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol-gösterici bulurum."

    11- Nitekim ona gidince, kendisine seslenildi: "Ey Musa."

    12- "Gerçekten Ben, Ben senin Rabbinim. Ayakkabılarını çıkar; çünkü sen, kutsal vadi olan Tuva'dasın."

    13- "Ben seni seçmiş bulunuyorum; bundan böyle vahyolunanı dinle."

    14- "Gerçekten Ben, Ben Allah'ım, Benden başka ilah yoktur; şu halde Bana ibadet et ve Beni zikretmek için dosdoğru namaz kıl."

    15- "Şüphesiz, kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim."

    16- "Öyleyse, ona inanmayıp kendi hevasına uyan, sakın seni ondan alıkoymasın; sonra yıkıma uğrarsın."

    17- "Sağ elindeki nedir ey Musa?"

    18- Dedi ki: "O, benim asamdır; ona dayanmakta, onunla davarlarım için ağaçlardan yaprak düşürmekteyim, onda benim için daha başka yararlar da var."

    19- Dedi ki: "Onu at, ey Musa."

    20- Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) o hemen hızla koşan (kocaman) bir yılan (oluvermiş).

    21- Dedi ki: "Onu al ve korkma, Biz onu ilk durumuna çevireceğiz."

    22- "Elini koltuğuna sok, bir hastalık olmadan, başka bir mucize (ayet) olarak bembeyaz bir durumda çıksın."

    23- "Öyle ki, sana büyük mucizelerimizden (birini) göstermiş olalım."

    24- "Firavun'a git, çünkü o azmış bulunuyor."

    25- Dedi ki: "Rabbim, benim göğsümü aç."

    26- "Bana işimi kolaylaştır."

    27- "Dilimden düğümü çöz;"

    28- "Ki söyleyeceklerimi kavrasınlar."

    29- "Ailemden bana bir yardımcı kıl,"

    30- "Kardeşim Harun'u"

    31- "Onunla arkamı kuvvetlendir."

    32- "Onu işimde ortak kıl,"

    33- "Böylece Seni çok tesbih edelim."

    34- "Ve Seni çok zikredelim."

    35- "Şüphesiz Sen bizi görüyorsun."

    36- (Allah) Dedi ki: "Ey Musa istediğin sana verilmiştir."

    37- "Andolsun, Biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk."

    38- "Hani, annene vahyolunan şeyi vahyetmiştik, (şöyle ki:)"

    39- "Onu sandığın içine koy, suya bırak, böylece su onu sahile bıraksın; onu Benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri alacaktır. Gözümün önünde yetiştirilmen için, Kendim'den sana bir sevgi yönelttim."

    40- "Hani kız kardeşin gezinip; "Onu(n bakımını) üstlenecek birini size haber vereyim mi?" demekteydi. Böylece, seni annene geri çevirmiş olduk ki, gözü aydın olsun ve hüzne kapılmasın. Sen bir insan öldürmüştün de, Biz seni tasadan kurtarmış ve seni 'esaslı bir denemeden geçirip-denemiştik.' Medyen halkı arasında da yıllarca kalmıştın, sonra bir kader üzerine (buraya) geldin ey Musa."

    41- "Seni Kendim için seçtim."

    42- "Sen ve kardeşin ayetlerimle gidin ve Beni zikretmede gevşek davranmayın.

    43- "ikiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor."

    44- "Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar."

    45- Dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkuyoruz."

    46- Dedi ki: "Korkmayın, çünkü Ben sizinle birlikteyim; işitiyorum ve görüyorum."

    47- "Haydi ona gidin de deyin ki: Biz senin Rabbinin elçileriyiz, israiloğulları'nı bizimle birlikte gönder ve onlara (artık) azap verme. Sana Rabbinden bir ayetle geldik. Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun."

    48- "Gerçekten bize vahyolundu ki: Doğrusu azap, yalanlayan ve yüz çevirenlerin üstünedir."

    49- (Ona gidip aynı şeyleri tekrarladıklarında, Firavun onlara) Dedi ki: "Sizin Rabbiniz kim ey Musa?"

    50- Dedi ki: "Bizim Rabbimiz, herşeye yaratılışını veren, sonra doğru yolunu gösterendir."

    51- (Firavun) Dedi ki: "ilk çağlardaki nesillerin durumu nedir öyleyse?"

    52- Dedi ki: "Bunun bilgisi Rabbimin Katında bir kitaptadır. Benim Rabbim şaşırmaz ve unutmaz."

    53- "Ki (Rabbim), yeryüzünü sizin için bir beşik kıldı, onda sizin için yollar döşedi ve gökten su indirdi; böylelikle bununla her tür bitkiden çiftler çıkardık."

    54- "Yiyin ve hayvanlarınızı otlatın. Şüphesiz, bunda sağduyu sahipleri için elbette ayetler vardır.

    55- Sizi ondan yarattık, ona geri vereceğiz ve sizi bir kere daha ondan çıkaracağız.

    56- Andolsun, Biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik; fakat o, yalanladı ve ayak diretti.

    57- Dedi ki: "Ey Musa, sen bizi sihrinle yurdumuzdan sürüp çıkarmaya mı gelmiş bulunuyorsun?"

    58- "Madem böyle, biz de sana buna benzer bir sihirle geleceğiz; şimdi sen, bir 'buluşma zamanı ve yeri' tespit et, bizim de, senin de karşı olamayacağımız açık, geniş bir yer olsun" dedi.

    59- (Musa) Dedi ki: "Buluşma zamanımız, (ülkenin ulusal) bayram günü ve insanların toplanacağı kuşluk vakti (olsun)."

    60- Böylelikle Firavun arkasını dönüp gitti, hileli düzenini (yürütecek büyücüleri) biraraya getirdi, sonra geldi.

    61- Musa onlara dedi ki: "Size yazıklar olsun, Allah'a karşı yalan düzüp uydurmayın, sonra bir azap ile kökünüzü kurutur. Yalan düzüp uyduran gerçekten yok olup gitmiştir."

    62- Bunun üzerine, kendi aralarında durumlarını tartışmaya başladılar ve gizli konuşmalara geçtiler.

    63- Dediler ki: "Bunlar herhalde iki sihirbazdır, sizi sihirleriyle yurdunuzdan sürüp-çıkarmak ve örnek olarak tutturduğunuz yolunuzu (dininizi) yok etmek istemektedirler."

    64- "Bundan ötürü, tuzaklarınızı biraraya getirin, sonra gruplar halinde gelin; bugün üstünlük sağlayan, gerçekten kurtuluşu bulmuştur."

    65- "Ey Musa" dediler. Ya sen (asanı) at veya önce biz atalım."

    66- Dedi ki: "Hayır, siz atın." Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü.

    67- Musa, bu yüzden kendi içinde bir tür korku duymaya başladı.

    68- "Korkma" dedik. "Muhakkak sen üstün geleceksin."

    69- "Sağ elindekini atıver, onların yaptıklarını yutacaktır; çünkü onların yaptıkları yalnızca bir büyücü hilesidir. Büyücü ise nereye varsa kurtulamaz."

    70- Bunun üzerine büyücüler, secdeye kapandılar: "Harun'un ve Musa'nın Rabbine iman ettik" dediler.

    71- (Firavun) Dedi ki: "Ben size izin vermeden önce ona inandınız öyle mi? Şüphesiz o, size büyüyü öğreten büyüğünüzdür. O halde ben de sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve sizi hurma dallarında sallandıracağım. Siz de elbette, hangimizin azabı daha şiddetliymiş ve daha sürekliymiş öğrenmiş olacaksınız."

    72- Dediler ki: "Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla 'tercih edip-seçmeyiz." Neyde hükmünü yürütebileceksen, durmaksızın hükmünü yürüt; sen, yalnızca bu dünya hayatında hükmünü yürütebilirsin."

    73- "Gerçekten biz Rabbimiz'e iman ettik; günahlarımızı ve sihir dolayısıyla bizi kendisine karşı zorlayarak-sürüklediğin (suçumuzu) bağışlasın. Allah, daha hayırlıdır ve daha süreklidir."
    ...................
    2 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük