iskitler

entry196 galeri video2
    30.
  1. --alıntı--

    Hippos le Hippace (iskitlerin Türklüğü)

    iskitler hakkında bilgi veren önemli kaynaklardan birisi de Hippokrates’in eseridir. MÖ 460-377 tarihleri arasında yaşayan Hippokrates, antik adıyla Kos, günümüzdeki adıyla istanköylüdür. Kendisine tıptaki başarılarından dolayı “tıbbın babası” unvanı verilmiştir. Kendisinin tıp alanında derlemiş olduğu “Corpus Hippocraticum” adlı büyük eseri, günümüze kadar ulaşmıştır.

    Hippokrates’in yukarıda adı geçen eserinden başka kitapları da bulunmaktadır. Bunlardan biri de “Havalar, Sular ve Mevkiler” adlı eseridir. Bu eserin Grekçe aslıyla birlikte Fransızca tercümesi, Hippokratous, Hippokratous to peri aeron, hydaton, topon..., Parisioi, 1816’da neşredilmiştir. Ayrıca, “The Loeb Classical Library” serisi içinde, Grekçe aslıyla birlikte ingilizcesi verilmiştir. Bu çalışma W. H. S. Jones tarafından yapılmıştır. Türkçeye henüz tercümesi yapılmamış olan bu eserin, bazı bölümleri Galip Ataç’ın “iskitlerde Hekimlik” adı altında yapmış olduğu bir çalışmasında verilmiştir.

    Hippokrates, “Havalar, Sular ve Mevkiler” adını taşıyan eserinde iskitlerin yaşadıkları coğrafya, hayat tarzları, coğrafya ve iklimin onlara tesiri ve fiziki görünümleri hakkında bilgiler vermektedir. Bizzat iskit Çölü denen yerin otlaklarla kaplı ve sulak olduğunu, arabalarda yaşadıklarını, bu arabaların üstünün keçeyle kaplı olduğunu, arabaların bazılarının iki bazılarının da üç odasının bulunduğunu, bunların yağmura, kara ve yele karşı korunaklı olduklarını bildirmektedir. Kadın ve çocukların arabalarda, erkeklerin ise at üstünde onların yanında gittiklerini belirtmektedir. Hippokrates’in verdiği bilgiler Hun, Göktürk ve diğer Türk devletlerini kuran Türk topluluklarının gelenek ve göreneklerine uyması bakımından büyük önem taşımakta ve mukayese imkânı vermektedir. Hippokrates’in iskitlerin hayat tarzı, gelenek ve görenekleri hakkında bilgi vermesi ve bizzat görmüş olduklarını kaleme almış olması, onun eserinin kaynak değerini daha da artırmaktadır. (1)

    Hippokrates’in iskit soylu halklar üzerine intibâlarını içeren bu ifadeler öteki Türk toplulukların yaşam tarzlar ile bire bir örtüşmektedir. Yazar bu ifadelerinden bahsederken bir yerde de iskitlerin pişmiş et yiyip, kısrak sütü içtiklerini bu sütten de “Hippace” adnda peynir yaptıklarını kaydeder.

    Hem kısrak anlamn taşıyan “hipp” hem Karaçay-Malkarca sözcük “ak”’ hem de Yakutça sesli ile biten sözcüğün sonuna eklenen iyelik eki –a, -e’yi birleştirdiğimizde ortaya “kısrak peyniri ~ kısrağın peyniri” çıkar.

    HiPP --AK-- E = HiPPAKE (Kısrak--Peynir--i = Kısrak Peyniri)

    Sondaki sesli olayını diğer iskitçe tanrı adları sözgelimi; Herodot’un bahsettiği (“iyiliğin, doğruluğun, güzelliğin, erdemin tanrısı anlamına gelen”) Argimpasa ya da diğer biçimiyle Artimpasa’ya tatbik etmek mümkündür. Artimpasa’nın ikinci hecesindeki “baş” sözcüğün karşılığı olan “pas”, Hakasça gibi kimi Türk lehçelerinde de hâlâ aynı şekilde mevcuttur. Buradan kelimeye şu şekilde bir çözümleme yapılabilir.

    ERTEM--PAS-- A = ARTiMPASA ( Fazilet--Baş-- I = Fazilet Başı )

    Üstteki tetkikler neticesinde, şimdiye dek hiçbir kimsenin düşünmeye yanaşmadığı “Grekçe olduğu söylenen HiPPOS sözcüğünün kökeni, Yunanlılara değil lskitlere aittir.” türünde bir iddia haklı çıkmıştır. Buna ek olarak, “ak” sözcüğü iskitlerin Türklüğünü doğrulayacak bir başka dilsel delili daha bünyesinde barındırır.

    --alıntı--
    3 ...