içinde bulunduğu duyguyu çok etkili anlatmış bir şarkıdır.
efendim şarkının kahramanı, sevgilisinden yeni ayrılmıştır. geçmişte birlikte yaşamaktadırlar. onun nasıl olup da gittiğine hayret etmektedir, bir yandan da hala gittiğine inanmamaktadır. başlarda kendini teselli etmek için "iyi oldu ya, zaten anlaşamıyorduk, uyuşmuyorduk" gibi laflar ederken, aklından çıkaramamaktadır.
ilk aklından geçen sözdür ama bunu sorup kendini küçük düşürmek istemez.
+rahatsız ediyorum ama, çiçeğe su verdin mi?
-...
+evet bunun için aradım, başka ne olabilir ki? (barışmak istiyorum aslında)
-...
+bir de yola çıktığın zaman hangi köprüyü seçtin? (bir şey de konuşalım, sesini duyayım.)
-bilmiyorum ki, izmit'i geçmişiz, uyuyordum.
+tam 5 saat olmuş, izmit'i yeni mi geçtin? (beş saattir gözüme uyku girmiyo, nasıl gidersin? çok kızgınım sana.)
-...
+yarın sabah geri gelmeyecek misin? (gerçekten inanmıyorum gittiğine, lütfen geri dön)
+ben mi kalkayım yoksa çayı sen demleyecek misin? (bak geri dön, çay da demlerim. aynı şekilde devam ederiz.)
-gelmeyeceğim, arama artık.
+madem öyle lafı uzatmaya gerek yok. ben mi öleyim yoksa ateş edecek misin? (ben zaten ölmüşüm.)