kendini tanıma sorunsalı

entry10 galeri video1
    1.
  1. insanın kendini tarafsız gözlemlerle sorgulayabilmesi hakkında yapılan yanlışların farkedilmesidir.

    ilim ilim bilmektir
    ilim kendin bilmektir
    sen kendini bilmezsin
    ya nice okumaktır

    yunus emre’nin bu sözünde ne demek istediği aslında yüzyıllardır tam olarak anlaşılamamıştır. insan kimdir? kendisi hakkında ne kadar bilgiye sahiptir? düşündüğü gibi bir insan mıdır?

    aslında hiçbiriniz düşündüğünüz kişi değilsiniz. nereden biliyorum biliyor musunuz? çünkü düşünürken bile sadece içinizdeki olgulara ve iyiliklere göre düşünürsünüz. keza hitler e sorsak o da vatanını korumaya çalışan , tüm insanlığı yahudi gibi şeytanlardan korumaya yemin etmiş bir melekti. gel gelelim ki bunu yahudilere açıklayın. yada stalin’in yaptıklarını müslümanlara…

    herkes kendi açısından haklıdır. hatta “kime göre , neye göre” diye bir laf türemiştir bu yüzden.

    bu zorlu yaşamda , sizin de hayatınızda çok kötü şeyler oldu yada halen devam ediyor değil mi?

    herkes birilerinden kazık yemiştir illaki bu dünyada. ben hayatımda şu ana kadar duymadığım tek cümle “bana kimse kötülük yapmadı” cümlesidir. 6 yaşındaki çocuğa bile sorsanız , ona karşı bile bir sürü kötülük yapılmıştır.

    peki hepimiz iyilikleri hak eden iyi insanlarsak bu kötüler kim?

    hemen cevap veriyorum ; gene sizlersiniz yada biziz. artık hangisini tercih ederseniz. “o ne demekmiş? ben iyiyim bir kere!” diyen arkadaşlar için ; hemen bunu ispata dökelim ;

    siz insanları her zaman hareketlerine göre yargılarsınız değil mi? yani biri kötü bir harekette bulunsa ve size gelip “aslında ben iyi bir insanım” dese inanmazsınız. çünkü eylemlerinde kötüdür. fakat o insan sizin gibi içten içe iyi olduğunu düşünür ve buna inanır. buna rağmen eylemi ortadadır ve “gördük iyiliğini” dersiniz.

    örneğin kimse kendisine yalan konuşulmasını istemez ve kendisi de konuşmaz. çok değil , 1 ay içerisinde kaç defa yalan konuştuğunuzu düşünün. bu konuda da dürüst olun. hatta bugün bile birçok yalan söylemiş olabilirsiniz. bakın , hayatınızda söylediğiniz en büyük yalanlar değil , son 1 ay içerisindekileri düşünmenizi istiyorum sadece. bazılarını unutmuş bile olabilirsiniz. kendinize yapılmasını istemediğinizi siz yaparsanız sorun olmaz. çünkü siz haklısınız ve aslında çok iyi bir insansınız. dimi?..

    bir örnek de şuradan gelsin ; hiç kimse arkasından konuşulmasını istemez , dedikodusu dönsün istemez. peki siz son 1 ay içerisinde kaç defa yanınızda olmayan bir insan için diğerleriyle laklak ettiniz? dürüst olun. keza aranızda “abi o öyle dertleşme amaçlı ya , sohbet yani , lafın gelişi , dedikodu sayılmaz” diyenler olacak. evet kardeşim sayılmaz , sen halen kendine bahane üretip kendini kandırmaya devam et. senin de arkandan “dedikodu sayılmayan dedikodular” dönsün o zaman hep hayatın boyunca , daha ne diyeyim?..

    diğer bir örnek ise vicdandan verelim. bir afet olduğunu yada savaş olduğunu biliyorsunuz ve bunu her gün gözlemliyorsunuz. peki bunun için “insanların bu durumuna çok üzülüyorum” demek ile “umurumda değil , geberip gitsinler” arasındaki fark nedir?

    hiçbir şey.

    iki söylevde de karşıdaki insan veya topluluğa hiçbir fayda yada zarar yoktur. dolayısıyla 1. söylevde bulunmanız yada düşünmeniz sizi iyi biri yapmaz , sadece vicdan sahibi yapar. fakat vicdan sahibi olmanızın da kendiniz hariç hiçbir canlı yada insana yararı yoksa biz buna “potansiyel iyilik” deriz. çünkü “pratik” te hiçbir faydası yoktur. bir insanı “potansiyel kötü” olarak düşünmek onu nasıl kötü biri yapıp da hapse atılmasını yada cezalandırılmasını sağlamıyorsa , bu da sizi iyi biri yapıp ödüllendirilmenizi gerektirmez. boşuna beklemeyin…

    demem o ki ; gerçek siz , düşünceleriniz ve hissettiklerinizdeki siz değilsiniz. gerçek siz , eylemlerinizle ortaya koyduğunuz sizsiniz.

    Bunu yapmak dünyadaki en zor şeylerden biridir , çünkü kibirinizi sıfırlamadan yapmanın imkanı yoktur. Kendini geliştirebilmek , yanlışlarını , doğrularını tarafsız bir biçimde görebilmek akıllı insan işidir. bu yüzdendir ki bu yazdıklarım kibir dolu ve kendini akıllı zanneden (gene kendi yargısına göre) bir çok beyin tarafından yadırganacaktır , normal karşılarım.

    benim için de bunu yapmak çok zor oldu. bunu fark etmem ise bir gün elime kağıt ve kalem alıp iyi yönlerimi ve kötü yönlerimi , tarafsız bir gözlemle yazmam sonucunda oldu. önce iyi yönlerim fazla çıktı , hem de çok fazla. sonra iyi yönlerimi tekrar okudum ve bunları nerelerde uyguladığıma baktım. tek bir yer bile yoktu gerçek hayatımda! sonra uygulamalarıma bakarak iyilerden eksilip kötüleri arttırmaya başladım derken kötü huylarım 2 sayfa olurken , gerçekten uyguladığım iyi huylarım sadece 5-6 satır kalmıştı.

    o zaman anladım aslında etrafımdaki insanlara sürekli suç bulmanın bahane olduğunu ve aslında kendimin de hiçkimseden bir farkı olmadığını.

    dürüst olun , kendinizi düşüncelerinize göre değil , eylemlerinize göre yargılayın. bunu yaparken eğer gerçekten tarafsız ve dürüst olabilirseniz , belki çok utanacaksınız , kendinizden nefret edeceksiniz , özgüveniniz dibe vuracak fakat yılmayın.

    Nitekim bunu yapabilecek kadar akıllı bir birey olduğunuz zaman çevrenizdeki insanların kötü değil de , aynı sizin gibi insanlar olduklarını göreceksiniz. ve o zaman potansiyellikten çıkıp “gerçek bir insan” olmayı becerebileceksiniz.

    bu durumu uygulayabilecek seviyeye gelmek bile sizin için bir miladdır , emin olun…

    edit : (bkz: sözlük seviye arttırma ekibi)
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük