atatürk gibi bağımsızlık fanatiğiydi. amerikancılara ve ruslara karşıydı. azerbaycan'ın bağımsızlığından sonra bile rusyanın güdümüne girmesini istemiyordu. türkiye ile; öz kardeş ülkesiyle birlikte olmak niyetindeydi.
ama demek ki böyle mert adamlar her yerde el üstünde tutulmuyormuş. sonra bir kgb ajanı geldi, darbe yaptı/yaptırdı bu vatanına aşık yiğit de köşesine çekildi.
sonrası malum.
--spoiler--
Azerbaycan'ın Rusya imparatorluğu içinde bir sömürge olduğuna ve elbet birgün bağımsız, demokratik bir cumhuriyet olacağına inanmıştır. Kendisini "ben Atatürk'ün askeriyim" diye tabir etmiş ve Atatürk'ten, Gandhi'den ve 1918-1920 yıllarında kurulmuş Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin kurucusu Mehmet Emin Resulzade'den etkilenmiştir. Kuzey ve Güney Azerbaycan'ın mutlaka birleşmesi ve Dağıstan'a, Gürcistan'a ve Ermenistan'a verilen "Türk toprakları"'nın tekrar Azerbaycan'a geri verilmesini savunmuştur. "Turan'ın yolu birleşik Azerbaycan'dan geçer" diyordu.
Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinin içinde yer alan Elçibey, 1975'te siyasi faaliyetleri nedeniyle 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. KGB zindanlarında ve taş ocaklarında ağır şartlar altında kaldı. Serbest kaldıktan sonra, 1977'den itibaren, Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi'nde el yazmaları enstitüsünde görev yaptı. Görevi sırasında da bağımsızlık çalışmalarına devam etmiştir. 1989'da Azerbaycan Halk Cephesi'ni kurdu ve başkanı seçildi. Elçibey Dağlık Karabağ'daki Ermeni ayrılıkçılığına yol vermemek ve Azerbaycan'ın Sovyetler'den bağımsızlığını kazanması için çalışmış ve 1991de SSCBnin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Azerbaycanın 7 Haziran 1992de ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.
Cephedeki yanlış uygulamalardan ve yenilgilerden ötürü cephe komutanı Süret Hüseynov'u görevden almıştır. Fakat Rusya'nın Azerbaycan'ı terk ederken silahlarını Süret Hüseynov'a vermesinden sonra, Süret Hüseynov Azerbaycan'ın 2. büyük şehri Gence'de Haziran 1993te ayaklanma başlatmıştır. Elçibey yardım için Haydar Aliyevi Nahçıvandan Baküye davet etti. Fakat Haydar Aliyev, Bakü'ye geldikten sonra Süret Hüseynov'u destekledi ve göstericilerin Baküye yürümesi karşısında Elçibey halktan destek alamadı. Milli istihbaratın verdiği bilgiyi kullanarak kendisine karşı suikastın üstünü açmış ve iç savaşa yol vermemek için Haydar Aliyev ile konuşarak uçakla doğum yeri olan Nahçıvanın Keleki köyüne gitmiştir. 2 hafta sonra geri dönmeye çalışmasına rağmen şahsi koruması tarafından uçağı kurşunlanmış ve Nahçivan'dan çıkış yolu kapalı kalmıştır. Ardından 4 yıl Kelekinin abluka altında olması sebebiyle oradan ayrılamamış ve 4 yıl 4 aydan sonra Bakü'ye gelmiştir. Bu gelişmeler üzerine Cumhurbaşkanlığı yetkileri Haydar Aliyeve devredilmiştir. Ağustos 1993te referandum ile Elçibey'in görevi resmen geri alınmış ve Ekim ayındaki seçimlerde Haydar Aliyev %99 oyla Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Elçibey tam 4 yıl 4 ay sonra Bakü'ye geri dönüp, Azerbaycan muhalefetine katılmıştır. Bütöv Azerbaycan Birliği'ni kurarak çalışmalarını Kuzey ile Güney Azerbaycan'ın birleşmesi üzerine yoğunlaştırmıştır.
Elçibey 22 Ağustos 2000de 62 yaşında tedavi gördüğü Ankara'da hayatını kaybetmiştir.
Defin törenine 800.000 (yazıyla sekiz yüz bin) kişi katılmış ayrıca Haydar Aliyev'in törene geldiği an halk "En büyük Elçibey, başka büyük yok!" tarzında protesto sloganlarıyla karşılamışlardır. Bunun üzerine Haydar Aliyev bir süre sonra salonu terk etmek zorunda kalmıştır.
--spoiler--