adaletsizlik

entry41 galeri
    20.
  1. 2. bölüm torpilli furyalar zamanı

    ...adaletsizliğin hikayesini yazdığı karmaşık günlerin üstünden 1-2 sene geçmişti. tekrar düşünmeye başladı. adaletsizliği anladığı ilkokul günlerinden sonra birçok olayla daha karşılaştı.

    yetişkinliğe ilk adımın atıldığı lise 1'in ilk gününde artık gururlu hissetmeye başlamıştı. anne babasının ayrıldığı o tarihten itibaren ilk ve ortaokul zamanları daha çok hırçınlaşmıştı. sürekli okula çağıran öğretmenler, toleranslı müdür, çalışkan -torpilli- öğrencilerin arasında kayboldu. bir sosyal bilgiler dersinde sınıfında iyi okumasıyla övünen arkadaşının harf hatasıyla alay ettiği için sınıf tarafından aşağılanmıştı. ortaokulun son gününde okul birincisini kıskanıp laf attığı için de muhittin öğretmen tarafından kulağı çekilmişti. her zaman daha iyi olduğuna inanırdı. onlardan çok daha iyi olduğuna. ''kafası vardı ama kullanmazdı.''

    bunları geride bırakıp daha iyi olacağına inandığı ve seçmeli -torpilli- sınıfta başladığı lise 1'in ilk gününde yine seçmelilerden birinin babasının aldığı motoru üzerine sürmesiyle inancını onu döverek bozmuştu. çünkü artık çelimsiz değildi.

    lise yılları. ben yaparımcı zamanın en bir zirvesi. kendini tanımaya başlamakla başlamamak arasındaki evre, tanımak istememe de diyebiliriz. sevmediği arkadaşı soyunma odasına kız atınca koşarak müdüreye şikayet etme evresi de.

    dedesine benzettiği edebiyat hocası vardı. öğretmen değil hocaydı, lisede hocaya öğretmen demek ayıptır. dedesine benzetiyordu. bir tek onun dersinde konuşmazdı. erken kaybettiği dedesini biraz hatırlayıp daha çok sevebilmek için hareketlerini takip ediyordu. öğretmen onu sevmezdi. kısa zamanda yaramazlığı ile ün yapmış birini zaten kimse sevmezdi ama nereden duyuyordu ki yaramazlık yaptığını? tabi ki burdan. http://www.kotusozluk.com/e/1761377/

    cuma günü son dersti. öğlecilerdi. günün turunculaşma saatinin eylüle göre biraz daha erken olduğu ekim ayının ortalarında, öğretmen sınıfa girdi. morali iyiydi. öğrencileriyle sohbet etti. onu seven öğrencisi de en öndeki yerini çoktan almıştı. yoklama yapmak üzere defteri açtı ve yoklama fişinin olmadığını gördü. biraz daha aradı. kızmaya başladı. ilk önce sınıfa, akabinde de en öndeki gözlüklüye baktı. ''sen yaptın'' dedi. ''sen yaptın çünkü dersin kaynamasını istiyorsun. iyi bir öğrenci değilsin..'' genç adam her ne kadar yapmadığını söylese de daha çok üstüne gitti. onu rencide etti. suçlu artık oydu.

    Olayın üzerinden biraz zaman geçti. edebiyat derslerini arka taraflardan dışarı bakarak geçiriyordu. öğretmen her ders yaptığı en ufak harekete bile bağırıyordu. ''yan oturup dışarı bakma!'' kompozisyon ödevlerinde en kötü olandı. diğerleri onun yazdıklarını seviyor ama öğretmen sevmiyordu. bir edebiyatçıya göre çok basit yazıyordu çünkü.

    Bir aralık akşamı havanın turuncu kararmadığı cuma günü yine azar işitmişti. bazen çevresini sorgulayıp bir şeylerin zoruna gitmesinden dolayı olduğundan çok daha fazla gururlu hissediyordu. o yüzden bu kez sinirlendi. 3 dakikalık teneffüs arasında sakinleşmeye çalıştı. Gerçi 4 kat aşağı inmeden tekrar çalan bir arada nasıl sakinleşebilirdi ki? kendini tutamadı. arkadaşlarının gözünün önünde yoklama fişini yırtıp çöpe attı. En ön sıraya geçip dik bir şekilde oturdu. öğretmenler zilinden sonra bahçede nöbetçi olan edebiyat öğretmeni biraz geç geldi. idealistti. 5. saatte hal hatır sormuştu. o yüzden 6. dersin başında sohbet etmeden direk konuya geçerek idealistliğini konuşturmuştu. ders sonunda defteri açtı. yoklama fişini göremeyince haykırdı. ''yahu neden sadece sizin sınıfınızda oluyor bunlar? 3-5 zibidinin yüzünden dersimi yapamıyorum. size de yazık. annenizin babanızın emeğine de. hakkınızın yenilmesini izin vermeyin çocuklar.'' bu sözlerden sonra biraz daha hakaret etti. bunu yaparken doğrudan önde hala dik oturan öğrencisinin suratına bakıyordu. onu bu kez suçlamamıştı. kimseye de sormamıştı. zaten sorsa hala kralcı -torpilli- geçinen birtakım insanların yardımıyla suçluyu bulup cezalandırabilecekti. 30 yıllık öğretmendi buna gerek yoktu. elinin altından geçen binlerce öğrenci şimdikiler için ona gayet iyi referans olmuştu. o günden sonra kaybolan yoklama fişleri için sadece bir kişinin suratına baktı.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük