(...) benim tiksindiğim şey kapitalizm değil, kapitalizm diyebilme gururu. bizler zekiyiz ya, kapitalizmi'i fark edebiliyoruz ve işte buna çok seviniyoruz. oysaki bizden daha alt sınıfa mensup olan cahiller kapitalizm diye bir şey olduğunun farkında bile değiller. eminim onlar da bizim gibi eee kapitalizm abi, sorun yöneticilerde değil kapitalizmin kurallarında diye konuşsalar, biz mutlaka başka bir terim bulur onu dilimize düdük ederdik. tıpkı onların dizilerinin altyazısız, bizim dizilerimizin altyazılı olması gibi bir anda çekerdik onlarla aramıza çizgiyi. ve bu çizgiden de memnun kalırdık. o kadar üniversite okuduk, master yaptık her sabah çay börekle mi kahvaltı yapıcaz, tabi ki kahve kruvasanla güne başlıycaz. zekiyiz ulan biz zeki! sizden daha akıllıyız tamam mı? siz okulu bırakırken, biz eşek gibi test çözüyorduk. ne giyinmesini biliyorsunuz, ne konuşmasını. yaptığınız muhabbet muhabbete benzemiyor, dinlediğiniz müzik müziğe benzemiyor bir de üstüne leş gibi ter kokuyorsunuz. bırakın da azıcık farkımız olsun sizden. hissiyatıydı benim kızdığım. yoksa kapitalizm kızılacak bir şey değil. sonuçta ekonomik bir sistem. itirazın varsa çıkar, sendikal mücadeleni yaparsın. benim anlamadığım şey farkında olmanın her şeye yetmesi, benim kızdığım şey memnuniyetsizliğin zamanla memnuniyete, ayrıcalığa dönüşmesi. ama neyse ki bütün bunlar benden artık çok uzaktaydı. yıllardır ilmik ilmik işlediğim kariyerimi, bundan sonra hayvan olarak sürdürecektim. oh be! (...)