kimseyi istemezsiniz ondan başka ,
dünyanın en güzeli bile gözünüze çirkin gözükür ,
içiniz gider her konuştuğunda , en ufak hareketinde ,
onun en ufak canının yanmasında sizin canınızdan can kopar ,
ona dokunmak cennettir sizin için ,
onsuz bir dünya olmayacağını , olsa da sizin içinde olmak istemeyeceğinizi düşünürsünüz...
ama bu kadar sevebilmek için dünyayı tanımamak , pisliklerini daha görmemek yada görseniz de anlamamak lazımdır.
o yüzden ben bunları yaşadığımda 13 yaşındaydım. şimdi o kız , benim normal arkadaşım. farklı bir şehirde ve facebook vasıtası ile senede 1 yada 2 kez "naber , nasılsın" muhabbeti dönüyor. başka hiçbirşey yok.
her gördüğümde gene heyecanlanıyorum halen , aradan 12 sene geçmiş. ne kadar çok , ne kadar saf sevmişim o zaman anlıyorum. ama o kadar farklıyız ki... bırakın sevgili olmayı , arkadaş olarak bile çok zor anlaşabilecek iki insan olduk çıktık. o doktor ben mühendis...
büyüdükçe görüşlerimiz farklılaştı , düşüncelerimiz değişti , ailelerimizin denk olmadığı anlaşıldı , inançlarımız farklılaştı , değer yargılarımız bile tamamen değişti. büyüdükçe , o güzel duygularımız değişti ; art niyet beslemeyen duygularımız öldü , para ve şartlar işin içine girdi. çünkü topluma ayak uydurduk...