iki çeşit eleştiri vardır, biri yapıcı diğeri yıkıcı.
Yapıcı eleştiri nedir?
Sizi ilerlemeye teşvik eden eleştiridir. Sizi yükseltme niyetinde olan ve olumlu birinden gelen eleştiridir.
Gözardı edilmemesi gerekir.
Bir de yıkıcı eleştiri vardır... Değişirilemez şeyleri veya asıl olumlu bir hareketinizi eleştiren.
Bunlar kesinlikle duymamazlıktan gelinmelidir.
Bu ikisi nasır ayırdedilir?
Öncelikle eleştiren kişi... Eleştiren kişinin konumu çok önemlidir. Bir baltaya sap olamamış insanın eleştirisi ve başarmış bir insanın eleştirisinin değeri aynı değildir. Sonra kişinin size olan yakınlıgı... sizi sevdiğini hissettiğiniz biriyle düşmanınızın eleştirisi aynı hakikatigi taşımaz. Çünkü sizi seven sizi daha iyi görmek isterken, sizi sevmeyen hep daha alçaklarda görmek isteyecektir. Bunu siz de biliyorsunuz. *
ikinci önemli nokta ise eleştirinin konusudur. Eleştirilen bir davranışınız veya sözünüzse oturup bir düşünürsünüz, "eleştiri haklı mi haksız mı?". Lakin eleştirilen burnunuz, ağzınız, yüzünüz kısaca yapınızsa bu bir eleştiri bile değil bakış açısıdır. Ve kaale almamanız gerekir. Herkes sizi beğenmek zorunda değil insanların fikir edinme hakları var, bu böyledir. Ve bu sizi güven kaybına veya üzüntüye sürüklememeli. Dünyaca ünlü güzel bir kadına bile "ay çok çirkin" diyecek bir dengesiz hep vardır. *
Üçüncü önemli nokta ise eleştiri gereksizse, o eleştiriyi yapan kişinin daha iyi bir işinin olmadığı gerçeğidir. Çok başarılı insanlar düşünün, mandela, gandhi, mlk, kennedy, atatürk... Sizce bu insanların herhangi birini gerek yokken eleştirmeye vakitleri hatta ihtiyaçları var mıydı? Hayır.
Gereksiz Eleştiri bir yerde ego tatmini ve hız kesme isteğidir.
Hiç kimse mükemmel değil ve farkı yaratan da bu. Hiç kimsenin sizden mükemmel olmanızı istemeye hakkı yok.
Eleştirilmeyen insan sıradan insandır... Seni çokluğun ortasında hiç kimse zaten farketmeyecegı için hiç kimse de eleştirmez.