bu üssün incirlik adını almasının sebebi, eskiden orada çok geniş bir alana yayılan devasa incir ağaçlarının olmasıymış. Gel zaman git zaman, yol kenarında ve sapa bir yer olduğu için, seyir halindeki araçlardan tuvaleti gelenler, ihtiyaçlarını gidermek için o ağaçların altına gider olmuşlar doğal olarak. Velakin, işeyenlerin sadece çok ufak bir kısmı bu eylemin cinlerin gelmesine vesile olan hareketlerden olduğunu bildiğinden, o mekana belki binlerce kişi destursuz işemiş.ve bunun tabii sonucu olarak zamanla cinler bu dayanılmaz çağrıya uyarak birer birer(bazense toplu olarak) o mekanı kendilerine mesken tutmuşlar. Ve o bölgede tüm bunların neticesinde zamanla doğaüstü olaylar görülmeye başlanmış.
türk yetkilileri ilk önceleri buna pek ehemniyet vermeyip geçiştirseler de, günün birinde ismi açıklanması mahsurlu yüksek düzeyde bir bürokratın eşine o cinlerin 3 tanesi tecavüz edince, kadın bunu namus meselesi yapmış ve eşine bu olayın sırrını çözmesi ve cinleri yakalaması için ültimatom vermiştir. Bunun üzerine bürokrat bey, devletin yetkili merciilerini harekete geçirmiş lakin bir çözüm bulamayınca orduyu durumdan haberdar etmek zorunda kalmıştır, ordu bunun üzerine olaylara yakından şahitlik etmek ve çözüm bulabilmek için orada bir üs açmıştır.
Velakin bizim kısıtlı teknolojimiz de olaylara açıklık getiremediğinden, başka bir yol gözetilerek olay amerika'ya havale edilmiştir.
amerika ile yapılan antlaşmaya göre; bölgeden elde edilen cinlerin yarısının onlara verilmesine, bürokratın eşine tecavüz eden 3ü de dahil olmak üzere kalan yarısının da bizde kalması karara bağlanmıştır. işbu elde edilen cinlerle; amerika ve türkiye ortaklaşa hareket ederek, dünyayı hiçbir silah kullanmadan(böylece çevre ve gürültü kirliliği oluşturmadan ve ozon tabakasına zarar vermeden) sadece tecavüz yoluyla istila edecek ve huzuru getireceklerdir.
Tabii bu durum basına bu şekilde yansıtılamadığından bir bahane uydurulmak zorunda kalınmış ve ırak seferi düzenlenmiştir. Olaylara geniş pencereden bakamayan dünya halkları da buna inandırılmış ve incirlik üssü hikayesi de zaman içinde unutulmaya yüz tutmuştur.
