bugüne kadar etmedim, etmem de. etmeyeceğim o kadar aşikâr ki, birileri ettiğimi ima ettiğinde şaşırıp kalabiliyorum.
yahu ben neden beddua edeyim?
işin aslı şu: "allah belanı versin allah seni kahretsin bana gelen sana gelsin yaaaar" diye bir şarkımız var mesela. şarkıyı çok sevmem; ama kullanırım. bu benim beddua ettiğimi değil, ismail yk'dan aforizma yaparak espiri ile karışık kebap formatında ufak bir hoşnutsuzluğu ifade etmemi sağlıyor.
benzer şekilde herhangi bir ifadeyi alıp çevirerek kullanabilirim.
çoğu insan böyle yapar.
hele ki ben beddua etmezliğimden de ziyade, beddua etmeye hiç mi hiç ihtiyaç duymam.
sana doğrudan laf saydırabilecekken, neden beddua edeyim arkadaşım? akıl yok da, vicdan da mı yok ne?