keçeli kaleme kolonya takviyesi yapmak

entry9 galeri
    1.
  1. artık bitti mi keçeli kalem dönemi ne. ya da var da biz mi denk gelmiyoruz. eskiden böyle bir sürü renklisi o şeffaf çıtçıtlı kaplarda satılır kuru boyanın solgunluğuna, pastelin ince ayar tutmaz dağınıklığına, suluboyanın aman şimdi kim uğraşacak üşengeçliğine kapılan biz zaman zaman boyama kitaplarımızı bu keçeli kalemlerle renklendirirdik. her seferinde kağıdın arkasına nüfus eden mürekkebi yüzünden sayfanın arkasındaki diğer resmi kaybettiğimize yanar, o cırtlak resme bakar bakar ya enine ya dikine çizgiler ziyadesi ile göze battığı, boyamadan çok taramaya benzediği için resmimiz ve boyama babında adilane, estetik bir dağılım kağıtta sağlanamadığı için içimize sinmeden kapardık içine sıçılmış boyama kitaplarımızı. işte o, şimdiki gibi hani ders çaılışırken mühim yerlerin üstünü çizdiğimiz sarılı, pembeli kalemler gibi naif değil de olanca mürekkep zerketme potansiyeli ile dokunduğu yerde dağılan o ince, uzun, beyaz kapaklı faber castel keçeli kalemlerimiz bittiğinde arkasından kapağını çıkarır bir kaç damla kolonya eklerdik içine. bir müddet daha götürürdü bu son nefesini vermekte olan ve solgun solgun soluyan keçeli kalemimizi. kolonyayı bünyesine katan ve kısa bir coşumla eski günlerine geri döndüğünü zanneden keçeli kalemimiz bu defa eskisinden de beter bir sululuk, yavşaklık ve dağınıklıkla hepten kağıt katili olur, iyiden iyiye dağıtırdı kendini ve kolonyalı mürekkebini. artık kolonya kafa mı yapıyordu, hakkaten alkol tüm kötülüklerina anasıdır tezinin ilahi bir yansımasımıydı bu bilemiyorum. yine de hiçbir zaman tam olarak bitmemesini, ufak takviyelerle bir süre daha işlevini yitirmemesini seviyorduk işte. yine de mesafeli durduğum bir kalem çeşidi varsa keçeli kalamdir o da, kalın kalın uçları ile 0.9'cuların sevgilisi, biz 0.5'cilerin ise "benden uzak allaha yakın olsun" kalemi idi.
    3 ...