tatyana junior roskolnikov'la tanışmamız hiçbir işe tutunamadığım, lanet olası buhranlı bir yazın sonlarına doğru bir eylül günü sırt çantamı alıp marmaris'e gitmemle gerçekleşti. akıcı ingilizcemle belki turizmde bir şeyler yapabilirim, değişiklik iyi gelir düşüncesiyle bit pazarında görüp aldığım küçük bir ahşap bavuluma birkaç eşya ve kitabı koyup(egzantiriklik olsun)otobüsle yola çıktım(dalaman uçuşları biraz pahalı oluyo da biliyon mu).
otogara indiğimde nemli sıcak yüzüme vurdu. biraz gergin ve heyecanlıydım ve beni çok acayip günlerin beklediğini bilemezdim. tanrı her zaman gizemlidir ve belli ki bana da bazı sürprizleri vardı. orda bir otelde garsonluk yapan M. G. yani Mehmet Güleryüz eski bir arkadaşımdı ve bana otellerinde personel açığının her zaman büyük sorun olduğundan ve turizmin meselelerinden bahsederdi derin sohbetlerimizde ve bu derin sohbetleri mutlaka her yaz listeye eklediği 70-80 tane seks hikayesiyle kapatırdı ve havasını atardı.
Neyse kendisiyle gelmeden önce facebooktan konuştum, bana bir iş ayarlamasını söyledim. şefiyle konuşup ok almıştı, rus ağırlıklı müşterilerin geldiği kısaca S. L.B. F.G yani Sunbox Lovely Beach Flowers Gardenpark oteliydi çalıştığı yer. yol yorgunluğumu M. G'nin yani Mehmet Güleryüz'ün 2 arkadaşıyla kaldıkları bir apartta attım. Berbat bir yerdi aslına bakarsınız ama başka çarem yoktu. Ertesi sabah M. G ile yani.... neyse ya, kısa keselim otele gittim şefi ile tanıştım. Bana personel gisyisi ayarladı, git giy gel dedi. Yüzme havuzunun barı vardı ve ben o bölümde serviste yer alacaktım, akşam yemeğinde grand restoranda, gece yine pool barda geceyi kapatacaktım. Anladım ki otelin her yerinde çalışacaktım, uykuyu unutmalıydım. Heyecanlı işe koyuldum. Barmen ve diğer keko garsonlarla tanıştım, hepsi memleketimi sordu önce aksanlı türkçelerle ben de net bir istanbul deyince gıcık olmuşlardı. bu ne biçim bir herifti. Neyse boşları toplamalıydım. Heyecanlıydım, çaktırmadan da havuz ve plajdaki ortama baktım, ist. dan sonra burası bana iyi gelmişti üstsüzler ve uzun bacaklı onlarca afet hemen önümdeydi ve işim gereği onlarla konuşabilecektim. Gerçi şef beni kadınlarla fazla samimiyet kurmamam konusunda uyarmıştı ama animasyoncuların karıları yağladıklarını, masaj yaptıklarını görünce bu uyarıyı unuttum bile.
Birden balkonlardan birinden bana gülümseyen hayatımda gördüğüm en güzel mavi gözleri gördüm. Buz mavisiydi dostum . Simsiyah kısa saçları, bembeyaz teniyle gerçek bir slavdı. Donup kalmıştım. Elindeki boş şarap kadehini bana gösterdi sallayarak. Başımı salladım peki anlamında. Odasındaki boşları almamı istiyordu lanet olsun dostum bu kadın gerçekten mant. Diğer elemanlara çaktırmadan mutfağa doğru gidermiş gibi yapıp 1.kata doru yol aldım. Koridora girdiğimde kapıyı açtı "privet" dedi. Ben de "hello" dedim. ve ekledim "is it me you're looking for" melodiyi mırıldanarak ? çılgın bir giriş yapmıştım. Bana wow "hello" "lionel richie, i like this song" dedi. thank u dedim. Çok heyecanlanmıştım ama böyle rahat espri yapabilmem beni de şaşırtmıştı. işte bu dedim ya gizemli tanrının o günkü esprisiydi bana. ingilizce biliyordu. Boşları kapıya getirdi tepsi içinde. Dedi kocam içerde uyuyor çok içti. adımı sordu E. A dedim yani ebenin amı kısaca. Onun ismi de Tatyana Junior Roskolnikovmuş. Vay be dedim. "Dostoyevski aklıma geldi" dedim. Gülümsedi "ooo sen biliyor Dostoyevski" dedi, ben dedim "aaa ayıp ettin off course my favorite writer". "karomozov brothers" dedim. Çok derin bakıp gülümsedi, içime işlemişti. dedim "gitmeliyim pool barda çalışıyorum, bugün başladım" gülümsedi. Akşam görüşürüz. Koridoru kelebekler gibi aşarak bara döndüm, akşamı bekleyecektim. işte geliyordu. Seksi Roskolnikov. Kocası görünürlerde yoktu. Bu beni daha da heyecanlandırmıştı. Masasına gittim , bir kokteyl istedi cosmopolitan dedi. Şefe pek belli etmeden ilgimi belli etmeliydim. içkisini getirdim ve işimin 00.00'da bittiğini söyledim. O da kocasının midesini bozduğunu ve bu yüzden odada dinlendiğini söyledi hınzırca. Gece sahilde yürümeyi teklif ettim. "why not" dedi nerdeyse tüm kadınlar gibi. neden olmasındı. ne hayır ne evet. Bu arada şefin kıl kıl baktığını görünce kısa kesip, iş yerim olduğu için ciddi olmam gerektiğini söyledim. ok dedi. Kokteylini içince biraz dolaşacağını söyledi. Buluşma yeri tespit ederek görüşürüz dedik. Gitti. Şef bize bazı talimatlar vererek otelin restoranına geçeceğini söyledi. Verdiği işleri yaparken gecenin sonunu zor ettim. Buluşacağımız yer palmiyelerin olduğu, yeşillik küçük bir park alanının olduğu bir yerdi. Gittim heyecanla beklemeye başladım. Kimse yoktu henüz. Yolda gelirken öpüşen çiftler vardı ve ben de onlardan biri olacaktım, bu yüzden çok anlayışlıydım bu çiftlere karşı. Herkes tanıştığı biriyle yakınlaşıyor, aşkın güzelliklerini yaşıyorlardı. ben de aşk sarhoşu ve iflah olmaz bir romantik olmuştum bu akşam. Tatyana ile St. Petersburg köprülerinde beyaz gecelerde yürümek istiyordum. Biraz yürüyeyim dedim, gelmesi muhtemel yöne doğru yavaş yavaş. Bir palmiye ve gece karanlığında vahşice öpüşen bir çift gördüm, başımı başka yöne çevirmek istedim ki benim bar şefi olduğunu farkettim. Göz ucuyla pis pis bana baktı, asıl şoku da kucağına orurtup kuytuda boynunu öptüğü, kalçalarını sıktığı, elbisesini yarıya kadar indirip nerdeyse ben olmasam sikeceği kadının da benim Tatyanam olduğu farketmemle yaşadım. Hayvan gibi yiyişiyorlardı. Elinde kırmızı bir gül, kafası güzel Tatyana beni farketti hiç sıkılmadan Hellooo dedi, kancık kancık gülüyordu. Yerin dibine girmek istedim. Hızla ordan uzaklaştım. Eve gidip eşyalarımı topladım M. G yani Mehmet Güleryüz ne oldu olm dedi. Bu ne hal? Biraz sakinleşince durumu özetledim. o da "oğlum şef o karıya 3 yazdır çakıyor, o yüzden hep bizim otele geliyor, kocası sızınca ya da bir bahaneyle de hoop şefin odasına" niye söylemedin ah be abi...
Otogardaydım. uykusuz, bahtsız ve aşksız. Evet tanrı gerçekten çok acayip gizemliydi anlamıştım ve para ile seksi ilk defa ciddi ciddi denemeyi düşünmeye başlamıştım.