ben ki gırtlağıma düşkünlüğümden zamanında kayseriye sırf mantı yemek için gitmiş olan birisi, yıllar evvel konya ya bir iş için gitmiştim. görüştüğümüz adam ''bakardi sana etli ekmek yedirmeden göndermem'' diyince offf dedim, offf. etli ekmek lan, ismindeki muhteşemliğe baksana.
zafer in oralarda girdik güzel bir yere, bir sürü kutu kolayı 10ar santim aralıklarla dizdiler önümüze. garson ''işte bu kola kutularının üzerinde servis yapacağız upuzun halde'' diyince heyecanım git gide arttı.
sonra bir getirdiler bu etli ekmeği, kenarları açık ve hamuru ince bir pide. ben öyle farklı bir şey bekliyordum ki ağzımdan ''pideyi boşverin şu etli ekmeği getirin'' diyiverdim. etli ekmek bu cevabını alınca uğradığım sükut-u hayali bugün bile hatırlıyorum.
dedim ya, ismindeki illüzyona aldanmayın. bildiğin pidenin kenarları açık ve hamuru ince, maydanozu bol pide çeşidi hepsi bu.
ulen bildiğin pide bu, ne diye etli ekmek diyip beklentileri yüksek tutturuyorsun insana?