önce allah korkusunun ne olduğunu netleştirmek gerek;
mesela anneni ele alalım; anneni sevmek için pekçok sebebin vardır; o seni korur, kollar, senin için iyi olanı ister, sana hayatının her anında destek olmaya çalışır ve sen bu yaptıklarından dolayı ona karşı minnet duyarsın, borçlu hissedersin. bu borçlu hissetmenin neticesinde ona karşı olan tutumunda dikkatli davranır, ona ters hareket etmekten kendini sakınırsın. senin elindeki olanaklarla sana iyi olanı sunmaya çalışan ve olanakları çeşitlendirmeye, geliştirmeye çalışan annene saygıda kusur etmezsin. bir nevi ona ters düşmekten korkarsın.
meseleye bir de allah bazında bakalım;
allah sana üzerinde yaşadığın dünyayı, dünyadaki nimetleri, sana her şeyden çok kıymet verdiğin canını, yaşam gibi paha biçilmez bir ödülü veriyor. ve senden sadece ona ibadet etmen ve kendini yanlışlardan sakınmanı istiyor. eğer allah'ın emirlerine uyarsan sana çok daha fazla nimet vaadediyor. aynı zamanda allah sana şahdamarından daha yakın olduğunu söylüyor, sen ona el açıp yalvardığında söylediklerini dikkate alıyor. sana senin için hayırlı olanı hak ediyorsan uzun vadede veriyor. bu kadar merhametli bir yaratıcın varken sen ona ters düşmekten korkmayacak mısın? onun dediklerine zıt kaldığında için titremeyecek mi? huzurun kaçmayacak mı?
işte allah korkusu budur. ve bununla büyümekte yanlış olan hiçbir yan yoktur.