bana şans dile

entry27 galeri
    11.
  1. çağan ırmak ın ilk filmi. başrollerinde deniz uğur, rıza kocaoğlu, nilgün belgün, ismail hacıoğlu, melisa sözen bulunmaktadır. filmin konusu ergen psikopatımız bahadırın elinde silahla sınıfını rehin alıp, onları salmak için ise sırlarını herkese söylemelerini istemesidir. 2001 yapımı filmde konunun gerilim aksiyon olduğu söylenmesine rağmen, gram gerilim veya aksiyon bulamazsınız. bööle de denişik, izlenesi filmdir.
    not: çekimi felan berbat bu filmin. yani aklınızda bulunsun, filmi izleyecekseniz de büyük umutlarla -belki güzel bir filmdir umutları, işalla filmi izlerken boşa harcadığım vakitlerime değer bu film umutları vb- filmi izlemeye başlamayın. çünkü filmde çok fazla mantıksız sahne var.

    not: afişte olan bu sahne filmde yok.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/687176/+

    bu da filmden bi replik:

    “Merhaba. Adım Bahadır ya da sizin deyiminizle küçük baş belası. Çoğunuzun yüreğini ağzına getirdim, sabah keyfini bozdum, saatlerdir ayaklarınıza kara sular indirttim, susattım, çişinizi getirttim, yordum. Ortalığı karıştırıp durgun suya taş attım. Yakaladığınızda kıçını tekmelemekten zevk alacağınız piç kurusuyum. O benim işte. Bana daha neler söyleyeceğinizi bilmiyorum. Ben kendim için en güzel tanımı buldum. Annemin de dediği gibi, ben iyi bir insanım. Anne, iyi insanlar için hep şey derdin, ”Etrafındakileri mutlu etmeyi başarabilen insanlardır.” Ben bunu başardım. Sadece bugün değil, kendimi bildim bileli. Aptal, sakar Bahadır. Beden derslerinde nal toplayan Bahadır, otobüslere binemeyen, dört göz, salak Bahadır. Herkesi mutlu edebilen başarısız çocuk… Aslında hiç önemsemez gibi görünseniz de hep beni düşünürsünüz. Hep kendinizi benimle kıyaslıyorsunuz. Sınavlarda boktan notları aldığınızda, nasılsa Bahadır da aynı notları alıyor, deyip üzülmüyorsunuz. Pantolonunuzun arkası patladığından, ayağınız takılıp düştüğünüzde, kafanızı yanlışlıkla bir yere çarptığınızda, nasılsa Bahadır da çarpıyor, deyip gülüyorsunuz değil mi? Öyle değil mi? Her gün, her dakika… Beni seviyorsunuz, değil mi? Kendinize bile söylemekten korkuyorsunuz bunu ama biliyorum, beni seviyorsunuz. Ben iyi bir insanım. Çünkü sizi mutlu ediyorum. Şimdi bile! Şu anda bile! Bana baktığınızda, iyi ki ben o pencerede değilim, deyip halinize şükrediyorsunuz değil mi? Sizi mutlu ediyorum. Neymiş? Bahadır Yurtseven iyi bir insanmış. Öyle değil mi valide hanım? Mutlu kadın, beni seven anne, iyi evlat sahibi, memleketimin kadını… Ha kitlem, eğleniyor muyuz? Arka masalar elleri göreyim elleri! Hadi bakayım hadi, eğlenmeye geldik buraya!

     Her gün bana bakarken yüzünüzün aldığı ifadeyi ezberledim artık, ama bugün bu gözlerde hiç görmediğim bir şeyi görüyorum; saygı. Evet, saygı. Harika, bunu başardım. Sizi korkuttum. Benden korktunuz! Bunun sayesinde. Adam yapmış işte! Bilmem kaç milimetre, metali dökmüş,kabzalı mabzalı… Adam yapmış kardeşim bunu, başkalarını öldürün diye! Resmen öyle ha… Sabah uyanmış, işine gitmiş, fabrikasında bunu imal etmiş. Neden? Başka bir insan ölsün diye. Ne kadar anlamsız bir dünyada yaşadığımızı görüyor musunuz? Adam bunu yapmak için sabah uyanıp işe gidiyor kardeşim, var mı böyle bir şey? Var! Oluyormuş demek ki… Bunun sayesinde yüreğinizi ağzınıza getirdim, yerinizden hoplattım, ağzınıza sıçtım bugün. Bugün efsane oldum, kahraman oldum! Bugün okulun ve dünyanın kralı benim! Artık bir krallığım var ve geriye dönemem.”
    0 ...