hayatı boyunca dik duramamış, 3 temmuz'dan beri yalamadığı göt kalmamış, namus dedikleri davadan geri çekilmiş, memleketin ve avrupa'nın tüm kurumlarından şike damgası yemiş, küme düşmesin diye tff başkanı değişmiş, küme düşmesin diye tff'nin küme düşme maddeleri kaldırılmış, küme düşmesin diye başbakan devreye girmiş v.s. v.s. v.s.
3 temmuz öncesine kadar "bizim başkan taşaklı olm her şeyi yapar, siker atar!" cılar 3 temmuz sonrası "büyük başkan asla öyle şeyler yapmaz!" cılara dönüştü...
17 aralık'ta bütün ahaliyle taşak nasıl geçilir izledik ya hani? 3 temmuz'dan beri de aynı şekilde taşak geçiliyoruz...
aynı hukuk kuralları birbirinin aynı şekilde çiğnendi...
neyse, meseleye gelelim.
hani şu 3 temmuz var ya 3 temmuz heh işte orada "gereği yapılacak" denilen hakemler bugünkü maça atandı!
bu şampiyonluğun galatasaray'a verilmeyeceği serinin 2. maçının son saniyelerinde komedi kere komedi bir hakem kararı ile gördük biz. o maç sonrası zaten defalarca kez yazdık durduk...
ülker (!) arenadaki maçı izleyenler var mı? hatırlayınız galatasaraylıların başına neler geldiğini, ne küfürlerin edildiğini ve anons yaptırmamakta ısrar eden hakemleri...
bench arkasındaki korumalıkları bile kaldırdılar maçtan önce düşünün... ancak bunların hepsi gözlemci raporuna yansıdığı halde ceza gelmedi... gelmedi gelmedi...
mesele şampiyonluk falan değil, koymuşum şampiyonluğa.
mesele şerefsizlik haysiyetsizlik onursuzluktur!
mesele satılmışlıktır!
mesele "insanım ve karakterli bir bireyim" deyip, yapılan bu aşağılık bu adice bu şerefsizce aksiyonlara "ehehe cincon oh oh oh 6 atmıştık, oh oh oh şampiyonuz oh oh oh korkaklar gelmediler" deyip tıpkı bir aptal hayvan gibi dolaşmaktır.