yeni nesil ergen kızlarımızın acınacak durumları

entry26 galeri
    1.
  1. yaş itibariyle fosil sayılmam. 90'ların çocuklarındanız biz de. neticede sokakta top peşinde koşturmuşluğumuz, düşüp dizlerimizi yaralamışlığımız bu yüzden de annemizin terliğinin tadına bakmışlığımız vardır.

    bizim zamanımızda pamuk şekerler, bozacı amcalar, leblebi tozları vardır. çikolatayı daha sonra, okul sıralarında yeni yeni görmeye başlamışızdır. nutella denilen olgu yoktur, sagra'nın çeşmeleri vardır o dönemlerde falan.

    ama gel gelelim ben bunlardan bahsetmeyeceğim.

    benim gözüme batan, yeni nesilin bizim imkanlarımızdan çok daha iyi imkanlara sahip olması değil asla. olsunlar tabi. ne güzel.

    beni üzen bizim hayata bakış açımızın, değerlerimizin, hayallerimizin şimdiki kuşaklardan çok çok daha farklı olması.

    yemin ederim üzülüyorum şu gençlerin haline.

    şimdi bunu buraya yazacağım, 15-16 yaşındaki genç kızlarımız çemkirecek, salak biz kötü bir şey yapmıyoruz ki yha diyecek.

    bu sözüm onlara, basın gidin, sizinle uğraşamam.

    nerede kalmıştık, evet çok sinirliyim sözlük.

    sinirim böyle bir nesile geleceği emanet edeceğimiz için.

    bize böyle öğretilmedi. biz 15-16 yaşlarındayken okul derdinde, dersane peşinde koştururduk. birinden hoşlansak yüzüne bile bakamazdık utanırdık, yüzümüz kızarırdı. biri bize iltifat edince nereye bakacağımızı şaşırırdık. biraz olsun masumiyet vardı bizde.

    telefon hayatımıza geç girdi, bir iletişim aracıydı. erkeklere kendimizi beğendirmek için, gece yarılarına kadar kırık kırık konuştuğumuz bir iletişim aracı asla olmadı. ya da kız tavlama aracı. bir kere babamız akşam yemeğinden sonra çalan telefonlarda bile kim arıyor yahu derdi. haklıydı.

    ben kaldı ki biriyle gece yarısından sonra konuşacağım. utanırdık babamızdan.

    sms atarken bile elli kere düşünen bir nesildik.

    gece iş yerinden bir arkadaşımız da arasa mahcup olurduk.

    biz salak bile desek anne babamız kızardı, ne onlar bize, ne biz kendimize yakıştıramazdık. şimdiki kızların ağzına en ağır küfürler bile ne güzel oturuyor. helal olsun. ben bile yakıştırıyorum gerçekten, o seviyesizlik onlara iyi gidiyor.

    dünyayı gezdim, sayısız insan tanıdım, sayısız kültürle çalıştım, bu yeni yetmelerin haritada bakıp iç geçirdiği birçok ülkeyi gördüm, ama hiç değişemedim. bize nasıl empoze ettilerse kültürümüzü, aile terbiyesini, insanlarla korumamız gereken o mesafeyi, bir türlü dışına çıkamadık.

    iyi ki çıkmadık.

    şimdi görünce böyle seviyesizlikler, üzülüyor insan, hem masumiyetini yitirmiş, insanların elinde, dilinde, kulağında oyuncak olmuş gençlere, hem onların bu yönlerini bilmeyen ailelerine, hem çok iyi bir şey yapıyorlarmış gibi onlara destek olan insanlara.

    evet haklısınız, yobazım, ama seviyesiz değilim.

    birazcık masumiyet...
    111 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük