şarkı söylemek evvela iyi bir ses gerektirir. ayrıca şarkıyı söyleyen kişinin hayatıyla ilgili bir şeyleri bilmek, şarkıdan alınan hazzı da yükseltir. pop müzik ve bazen rock müzikte bir sıkıntı var ki, bazen söz alış verişleri yapılıyor. bu sebeple şarkıyı söyleyenin hissettirdiği samimiyet duygusu da değişiyor. yani azalıyor. şarkı deyince hissedilen beklentiyle de alakalıdır aslında bu zevk ve tercihlerin belirlenmesi. her türün istisnaları vardır. ve her türün istisnaları da o işi iyi yapanlardır. popta candan erçetin, rockta şebnem ferah, rahmetli barış manço ile cem karaca, rapte ados, ceza, joker, şiirbaz v.b. kişisel tercihlerim ve değerlendirmelerimdir bunlar.
mesela türkülerde de bu böyledir. bi flash tv türküleri vardır, bir de kara tren gibi bir türkü vardır. yada uzun ince bir yoldayım gibi.
uzun ince bir yoldayım türküsünü barış manço ile cem karaca sahnede söylemişti. alt yapısına rock müzik koyduğunuz zaman rock şarkıya dönüşüyor. yani türlere fazla takılmamak lazım ancak hangi türün nasıl ortaya çıktığını daha keyifli, dolu dolu bir hayat yaşayabilmek için öğrenmek lazım.