benim sözde babam bizi bırakıp gittiğinde lise 2'yi okuyordum. Ayyaş, karılarla gezen tozan orospu çocuğunun tekiydi. Annem okulu bırakmama razı gelmediğinden evin yükünü sırtlandı. Bazen 3 kilometrelik okula yürürdüm, zaten şiddetle kıstığım imkanlarımı dahada daraltırdım ki kantinden bir şeyler yemek için. Ben ayazda sabah 7'de yola çıkıp 1 saatte okula varamadığım günleri bilirim. Ne çile arkadaş anlatsam kitap olur.. O kaliteli orospu çocuğu da en lüks mekanlarda karılarla para ezermiş.
eğer devlet soy ağacımı silme imkanı verseydi soysuz olmaya razıydım, yeter ki bağlarım kopsun. Eğer o dönem erişkin olmasaydım annemin soy adına geçerdim.. Siz hiç babanızı soranlara "ulan öldü mü desem ayrı mı desem" diyen bir çocuğun psikolojisini anlayamayacaksınız, allahta göstermesin.. Sperm üretebilen her varlık 'baba' sıfatını alamaz. Bunlardan utanması gereken kişi ben değilim. Baba çınar gibidir, meyvesi olmasa da gölgesi yeter. Bize gölgesini bile çok gören bırakıp kaçan bir yavşağa 'baba' denilemez zaten.