yerine ve zamanına göre anlam kazanan iltifattır. üniversite ikinci sınıfta, yetmiş kişinin ve hocanın önünde bir ozanın hayatını sunum şeklinde anlatmak üzere tahtaya çıktım. hocamız kendine has bir insandı ve "sunumlarınız tek elden çıkma sıkıcı şeyler olmasın. anlatacağınız şeye kişilik katın." demişti. benim seçtiğim ozanın hayatı hapishanelerde geçmişti ve o adamı bir hapishaneden daha iyi tanıyabilecek herhangi bir insan olamayacağına kanaat getirmiştim. sunumumu hapishanenin ağzından yaptım ve gerçekten iyi hazırlanmıştım. anlattıklarımı yaşıyordum sanki. sunum bitti, heyecan içinde hocaya dönüp yorumlarını ve notumu beklemeye koyuldum. baktı baktı baktı... sonra "siz benim bugüne kadar gördüğüm en güzel hapishanesiniz. a1." dedi. tabii o an övdü mü yerdi mi, a1 ne oluyor, geçtim mi kaldım mı hiçbirini algılayamayacak kadar heyecanlıydım. zaten sonra arkadaşlarım "bir an bayılacağını sandık." deyip bir güzel eğlenmişti benimle. kuru kuru iltifattan oldum olası hoşlanmamışımdır ama bana emek verdiğim bir iş üzerinden 70 öğrencinin gözü önünde böyle zarifçe iltifat edilmesi hiçbir zaman unutmayacağım bir anı olarak yerleşmiştir zihnime.