bir çoğunun güfteleri XVI. ve XVII. yy'lardan kalmadır. dönemin ruhunu büyük ölçüde yansıttıkları gibi günümüz için de ışık olabilecek niteliktedirler. sözlere dikkat edilirse bize şu soruyu sordurur: hangisi islam? bu sözlere esin kaynağı olan din mi, yoksa götündeki tangaya bakmadan önüne geleni kafir ilan eden ışid'çi "zahid"in(!) dini mi?
biri Bezcizade Muhyiddin Muhammed'in meşhur bektaşi nefesidir:
Zahid bizi tan eyleme
Hak ismin okur dilimiz
Sakın efsane söyleme
Hazrete varır yolumuz
Sayılmayız parmağ ile
Tükenmeyiz kırmağ ile
Taşramızdan sormağ ile
Kimse bilmez ahvalimiz