Efendim, hakemlerin ve trt'nin elbirliğiyle koskoca turnuvayı piçe çevirdikleri maç diyerek tanımımızı yapalım ve maça gelelim.
Hoş maçında gelinecek bir tarafı var mıdır, bilmem. Açılış maçı ne kadar tempolu geçtiyse, bu maç da o kadar durağan geçiyor. Kamerun'un gol yememek için çabalarını izlerken, Meksika'nın organize olamadığı bir maça sahne oluyor ilk yarı itibariyle. Kamerun'da Ekotto adlı kıvırcık harici göze çarpan bir isim yok. Chedju'nun defansta iyi işler çıkardığını, en azından hatasız oynadığını söyleyebilirim. Ancak, Kamerun atağa çıkmakta zorlanıyor. Aradığı kontra pozisyonları da bir türlü yakalayamıyor. Meksika ise organize bir atak gerçekleştirmek yerine, kanatlardan Allah ne verdiyse diyerek yüklenmeye çalışıyor. Verilmeyen golleri sayarsak aslında bu taktiğin başarısız olduğunu söylemek pek mümkün değil. Ancak iki takımın bu taktik anlayışı ve eforlarıyla Brezilya ve Hırvatistan karşısında tutunmaları pek mümkün görünmüyor.
Açılış maçındaki Yuichi Nishimura faciasından sonra bugün de, Wilmar Roldan faciası yaşanıyor. Gerçi, suçun büyüğü yan hakemde olsa da, turnuvaya erken veda edecek gibi duruyorlar.
Bir söz de trt'ye... Devletin kurumusun, saçma sapan dizilere milyonlarca lira harcıyorsun, ancak ne senkronizasyonu çözebiliyorsun ne ortam sesini ayarlayabiliyorsun ne adam gibi spiker yetiştirebiliyorsun ne de futboldan anlayan yorumcu bulabiliyorsun. E kardeşim, o zaman ne bok yemeye Dünya Kupası organizasyonu yayınlayacağım diye kendini kasıyorsun?