eryüzündeki tüm kaynakların sonsuz olduğunu düşünen Batı zihniyeti, dünyaya başka hiçbir canlının vermediği kadar zarar verdi. Çevrecilik bilincinin bir halk hareketine dönüştüğü ilk yer ise; Almanyanın sırtını Kara Ormana dayamış küçük şehri Freiburg oldu.
1970te Alman hükümeti, 17 yeni nükleer santral kurma kararı almıştı. Bunlardan biri de Freiburga 30 km. mesafedeki Wyhl kasabasındaydı. Ancak yöre halkı karara tepki göstererek, on binlerce kişinin katılımıyla santral inşaatını bastı. Zira şehir, II. Dünya Savaşında büyük yıkım yaşamıştı. Büyük çabalarla yeniden kurdukları kentin yakınında, potansiyel tehlike olacak, bir santral istemiyorlardı. Hükümet, direniş karşısında geri adım atarak santral yapımını durdurdu. Bu direniş, Avrupada gerçek anlamda çevreci hareketin başlangıcıydı. Freiburg da o tarihten sonra sürdürülebilir şehir olma sürecini başlatmış oldu. Freiburg şu anda Avrupanın Çevre Başkenti olarak anılıyor. Dünyanın temiz enerjiye geçmesi için sürdürülen çalışmalara ev sahipliği yapıyor.