Çok yakın bir arkadaşımın annesi gazeteciydi, birçok ünlüyle söyleşileri olmuştu. bedri baykam ile de arkadaşlığı vardı. kendisine 2 tane tablosunu gözünün önünde yaparak hediye etmiş geçmiş zamanda.
yine benim arkadaşta bir gece sabahlarken muhabbeti dönmüştü;
bana göz ucuyla tabloları işaret ederek;
"abi allahaşkına şu tabloya bak gözlerimizin önünde yaptı, gazete kupürlerini çıkardı cebinden üç tane yapıştırdı, abartmıyorum badana fırçasıylada üç-dört renkle bok sıçramış gibi şapada şupada yapıştırdı onları etrafınada çiziktirdi rastgele boyaları al işte 15.000 lira.
gerçektende bakıp bakıp bir anlam verememiştim. cidden üç-dört gazete kupürü üzerine rastgele bulaştırılmış boyalardan ibaretti.
epey zor günler geçirmişlerdi maddi olarak. ikisini 15.000 ya da ikisini 30.000 liraya bir galeriye satmışlardı. geçmiş zaman rakamlar ikisinden biriydi.
gerçektende para kazanmak hem çok kolay, hem de çok zor şu dünyada.
sanatçı olarak kendisini severim, muazzam bir sabrı ve olgunluğu vardır o ayrı tabii ki. sapla samanı karıştırmıyorum.
insan olarak çok büyük erdemlere sahiptir. hatta türkiyeye çok çok fazladır.
ha belki sanattan anlamamak ile suçlanabilirim tabii ki, fakat sanat ile saçmalık arasındaki o ince çizginin farkındayım sanırım.
