zamanda biraz geriye gitmek istiyorum. irdeleye irdeleye. ağır ağır. irde ne bu arada? geri giderken de "peeh peeh biz bunun şöyle olduğu günleri biliriz, bizim zamanımızda şu şöyleydi... " diyerek ahkam kesmek istiyorum biraz. etraf biraz hayat tecrübesi koksun.
facebook ne zaman açıldı? tam açıldığı zamanı hatırlayamıyorum. ama bir sene kadar önce "bilmemkim sizi facebook'a davet ediyor" temalı mesajları okumadan sildiğimi hatırlarım. ne günlerdi... öyle bir dedim ki sanki zorluklarla doluymuş gibi oldu. facebook'la ile ilgili mesajlar geldi durdu... sildim okumadan; derken bir baktım herkes orada. ben de oradayım şimdi. yakındır şimdi akın akın üye olan herkes çok geçmeden akın akın üyelik sildirecek.
yonjanın yeni açıldığı günleri hatırlarım. pek internet kültürüm yoktu o zamanlar. internet benim için gogıl ve yaho'dan ibaretti. yonja'nın ne olduğunu bile tam anlayamamıştım. anladığımda ben de akın akın üye oldum herkesle birlikte. sonra bir baktım herkes üyelik sildiriyor oradan. gerekçe de herkesin orada olmasıymış. beni ırgalamaz. ırga.
çok geriye gittim; biraz ileri gidiyorum. ben youtube'un ilk açıldığı günleri gördüm. el alem berlin duvarı'nın yıkıldığı günlerle,80 darbesiyle,68 kuşağıyla övünür, benim yaptığına bakın. youtube olmasa ne yaparmışız diyenler var. ben neler yaptım. videosuz internet çok güzeldi. youtube açıldı mertlik bozuldu. mertliğin bozulduğunu copyright kuralları denen kurallar söylüyor. bazı videoların mertliği bozduğu gerekçesiyle yayınlanması yasak. yani yayın haklarını satın almazsanız mertlik bozulur. günde 10 videonun yayınlandığı youtube'dan şimdiye bir bakın... youtube sanayisi gibi.
google olmasa ne yaparmışız diyenler de var. google yokken internette gazete sitelerine falan girerdik belki sadece.
messenger kimisinin hayatının bir parçası olmuş. ben messengersız zamanları gördüm. kimisi "live messenger'çıkmam abi" dese de ben windows messenger'ın bile olmadığı ortamlarda büyüdüm. solitaire oynadım sık sık. bazıları messengerla yatıp onunla kalkıyor. önündekini çağırıryor mesela; duymadı mı önündeki titreşim yolluyor. sarsıyor omzundan. yine mi duymadı; öpücük yolluyor. öpüyor yanağından.
chat kültürünü hatırlarım. internet kafelerde ismimi bayan rumuzu yapıp insanları işlettiğim günleri hatırlarım. keşke hatırlamasaydım. utanç verici.
bilgisayarsız günlerimi hatırlarım daha geriye gidip. 90'lı yılları. şimdiki çocuklar gerçekten aziz nesin'in roman ismi gibi bir harika. kafaları zehir gibi. bizim için o yıllarda teknoloji en fazla televizyon bilemedin ikinci televizyondan ibaretti.
şimdi oturup 90'lı yılların ahkamını kesmeyeceğim bilgiç bilgiç. herkes yaşadı benim yaşadığımı.
80'li yılların ahkamını ise hiç kesmesem daha iyi. bana beş yaşında okumayı öğreten susam sokağı dışında da pek bir şey hatırlamıyorum zaten.
80'li yıllar hakkında gerçekten 80'li yılları hakkıyla yaşayanlar konuşsun. hakkı?