"piskopos paul ün mührünü kaybetmiş olmam canımı sıkıyordu. ben bu mührü onun soyundan olan birisinden almıştım, yazın hep yelek cebimde taşırdım; şimdi aradım bulamadım kaybetmişim. evet ama bir zaman bu mührün bende oluşu, kaybımın acısını karşılar canım."
(...)
"başımı sallıyor: "ne tuhaf, inanılır şey değil." diyorum. "öldü." sonrası hiç tabii! bense henüz yaşıyorum. onun ölmesi beni üzmemeli aslında; çünkü ben bu ölüm acısını karşılayan sevinci, o gözlerin hiç de hak etmediğim bakışlarla bana baktıkları zaman aldım. böyledir herhalde." *
böyledir herhalde.
bu iyimserliğe eşlik eden dizeler de var;
"sanki bir güzelliği ödüyoruz
belki bir güzelliği ödüyoruz." *