Bazen bir cümleyi anlamlı metin gibi okumak, yapısöküme uğratmak gerekir. Cümlenin alt metnine baktığımızda belirlenen türde arkadaşlarının da olması başlı başına istisna bir durumdur. Bu konumlanışı yaptığın zaman o cümlenin nesnesini zaten diğer nesnelerden ikinci bir plana itmiş bulunuyor. Bu cümle başlı başına bu istisnai durumun belirtilmesi için kurulmuştur. 'Benim kürt arkadaşlarım da var.' cümlesindeki kendini ele veren başka bir boyutu da farklı olarak kendinden önceki cümleyle bağlı olsun olmasın genellikle gereksiz bir biçimde orada duran 'da' bağlacıdır. Bu başlı başına onun asıl dostlarının o belirttiği kümede olmayışı onun dışında konumlanışını imler.Benim arkadaşlarım kürt değildir önermesini içinde barındırır. Çünkü belirtme ihtiyacı arkadaşlarım var ama onların içerisinde çok yakın olmasam da kürtler de var onlar da tabi arkadaşım gibi bir anlam zemininden hareket eder. Yani bu cümleyi kuran arkadaşların bilinçaltında bu ve benzeri düşüncelerin seyrettiği aşikardır.Biz buna içselleştirilmiş ırkçılık diyoruz.Gündelik hayatta basit cümlelerde kendini ele verir. Örneğin gezi direnişinde yapılan paylaşımların bazısında arkadaşlar şu cümleleri kullanarak politika yaptılar. 'kürtler bile geldiler.biz bir bütünüz.' Aynı mana okuyuşunu bu cümleye de uygulayabiliriz ama sadece ortada bir düşman gibi duran bile sözcüğü yeterlidir hakikati görebilmek için.Tabi yanlış anlaşılma olmasın sonuna kadar gezi direnişinin arkasında duran biriyim. Altını çizdiğim nokta içselleştirilmiş ırkçılığın her yerde kendini gösterebilecek olmasıdır.