yaşanmış hikayeler

entry8 galeri
    1.
  1. Bu haftasonu kırgın bir sonbahar güneşinin altında, yarıçıplak, boşbir havuzun kenarında uzanmış umarsızca hayata gözlerim kapatmışken çok ağladım canım.
    Ne çöpe atılmış boşa giden polaraid fotoğraflardı hüznümün kaynağı, ne de yapraklarını bir ağıt gibi hayatımın üzerine dökmüş olan çitlenbik ağacı.
    Truth or dare oynuyorduk aramızda aynı kayığa binmiş bir grup birbirini az tanıyan insan,
    tanımadık puslu bir denizde darağaçları ile çizecekti gelecekte adı lazım olmayan bir ressam.
    Ve ben günlerdir kitap okuyordum.
    Bilmediğim dillerde tanımadık insanların hikayeleri rüyalarıma giriyordu.
    Tül perdeler uçuşuyordu akşam üstleri...
    Ve özlemin pek bir yaman doknulordu tenime.
    Aynı öğle üstlerinde özleminin de artık tarifinin değiştiğini fark etim.
    Bir sabah bir kadın geldi,çok önemsediğim birşey söyledi sonra gitti.
    Ben unuttum, tüm pişmanlığımla tüm söylediklerini.
    "Canım" kelimesinin kapsamı değişmiş ve yepyeni canımlar gelmişti hayatımın penceresine.
    Birbirine telle bağlı iki yelkenli geçiyordu şarap bardaklarının terekesinde
    bu mevsimde artık
    Umursamadan bir rüzgar esiyordu zeytin ağaçlarının yaprakları arasında.
    40 zeytin ağacı var ki kırkının hikayesi de farklı her kalp gibi birbirinden

    Canım, senin varlığın bir armağan gibi geliyordu bana ve yokluğun hayli acı veriyordu,
    her ne kadar kendime müsade etmesem de intihar bir çözüm gibi düşüyordu ağaçtan... !
    Her zamanki gibi o kumru geldi ve her zamanki gibi o sudan içti sessizce
    her zamanki iyimserlik geldi kondu omzuma kanadından kopmuş bir tüy misali
    Gölgesini de seviyorum kanatlarının uzakta
    Parizyen bir şehrin silüetinde rehin kalmış olsa da!
    iki ineğin bok kokusu geliyordu komşu arsadan tüm bu sesizlikler eşliğinde
    Canım bu haftasonu çok ağladım kimse duymasa da.
    Sessiz bir ayin, tanıdık bir isyan gibiydi.
    Bir hesaplaşmadan çok, bir yağmurun zamansız yağmasıydı.
    Mutedil bir hüzne demir atmıştım.
    Geldi... geçti.

    Canım, iyi ki sen orda kanatlarını açmış bana kol kanat germiş duruyordun.
    Yoksa ben bu diyarlarda yapayalnız,
    Tarifsiz bir hüznün içinde kaybolup gidebilirdim
    gitmedim ama... !
    ... henüz gidemedim
    1 ...