arabirim, bir kaç yıldır kullanılan formattan sıyrılmış. sanki ilker yasin in sunduğu santra mıydı neydi onun animasyonlarını çalmışlar gibi bir alanda(hatırlamayan bilmeyenler için diyelim, gece maçı öncesi boş stadın ortasından yayın yapılıyormuşcasına) dev bilbordda akan yazılar halinde menu başlıklarını görüyoruz. bir master league yapınca insan bütün menuleri ezberliyor zaten, olmasa da olurmuş.
derken zorunlu girmemiz gereken exhibition bölmüne ayağımızı basıyoruz, ev sahbimi yoksa deplasman takımı mı olacağımızı belirlediktikten sonra, dünya üzerinde ışıl ışıl yanan şehirler ve alışık olduğumuz takım pencerelerinden oluşan takım seçme ekranına geliyoruz.
derken formasyon yapabileceimiz ekran. buraya kadar her şey aynı. daha önce oynamış olanlar hiçbir yabancılık çekmeyecektir. maçı başlat dedikten sonra kolları biraz insan üstü kıvır kıvır futbolcuların maça hazır görüntüsüyle helecanla çarpıyor kalbimiz.
fakkaaat topa dokunmasıyla o heyecan yerini paniğe bırakıyor. aman allahım demekten alı koyamıyor insan. meşin yuvarlak yerine bu zıp zıp zıplayan kauçukumsu plastikimsi top kullanıldığını sanıyoruz. e dolasıla top fazla havalanmıyor. havalansa bile sanki içi civa doluymuşcasına küt diye yere çakılıyor. top adam çarpacak sekecek filan diye beklerken tilt oynurmuş hissi yakalamaya başlıyor insan.
topun vehametini demoya verdikten sonra kemikleşmiş taktiklere dönmeye çalışıyoruz. fakat ileri uç oyuncuları nedense orta sahayı topla geçen takım arkadaşını görünce savunmadan pandik yemişcesine kaleye depar atıyor. haliyle bol ofsayt bol el kol sallayan ucubeye yakın futbolcuların animasyonlarıyla karşılaşıyoruz.
grafikler süper diyemeyeceğim, çünki seyirciler hala kartondan. ayrıca futbolcuların suratları saçları ne kadar benzese de vücut yapıları biraz orantısız mı olmuş artık, yoksa açıdan mı bilmiyorum, göze hoş gelmiyor. koşarken bacaklarını yukarı çeke çeke topun peşine takılıyor oyuncular. baya salak gözüküyor
paslara gelelim. topun ağırlığı pasları oldukça etkilemiş. çoğu pas yerden ve cilet şeklinde gidiyor. e tabi ibrahim üzülmez üst üste 5 kere cilet gibi kesince topu "hadi leen" demek boynumuzda borç oluyor. paslardan kontrollere gelelim. müsabakanın kaleci degajını havada uçarak önüne düşüren süper yeteneklerin maçına dönmesi en fazla 5 dakika sürüyor. şut atan futbolcunun topunu göğüs stobuyla karşılayan savunmalar olamaz bu pes 2008 olamaz dedirtiyor.
ben 4 maç yaptım genel olarak oynanışa ve hareketlere ağırlık verdim. yine de 1 saat öncesinde pes 6da modifiye beşiktaşla porto ya gol yağdırmışken, beşiktaştan kat kat üstün brezilya, arjantin gibi takımlarla gol atma becerisini gösteremedim. hoş sadece bir gol yedim, 1 de penaltı kaçırdım.
top sürüşte adamın yanından atıp geçmek tarih olmamış ama epey zorlaşmış. fakat bileği kuvvetli oyuncularla yavaş savunmalara kısa mesafede çalım atmak çocuk oyuncağı olmuş. onun dışında top futbolcuların ayağına yapışık gözüküyor.
sonuç olarak, demo olmasından kelli pes 2008 e bir şans daha verme gereği duyuyorum. lakin bu haliyle son 5 yılın en kötü pes i, ki bu da pes 2 den kötü olduğu anlamına geliyor. konami sapıtma diyerek pes 6 ya geri dönüyoruz. "... adriano vurdu dönen top delgado ve yarım voliyle goool... "