efendim;daha önce lokantada çalışanlar bilir, her personelin bir yemek saati vardır. işleri aksatmadan, sırayla yemek alınır ve bir köşeye ilişilip yemek yenir. ha, bu sırada kimse size bilmem ne kebabı, bilmem ne buğulama vesaire vermez. tezgahın arkasındaki usta eline genişçe bir tabak alır, musakka, güveç, ciğer, tavuk, kuru, belki bir iki dolma ne bileyim işte o gün ne varsa tezgahta azar azar onu tabağa kor. yanına da ayran. sen de alır afiyetle yersin. kimi zaman bazı kombinler hakikaten keyifli de olurdu.