Çok zorunlu bir durum olmadıkça, kitabı bulamam getirtmek zorunda kalırım vs gibi, kitap almayı tercih ettiğim yerlerdir. Yeni kitapçılarda içeri girer girmez size "Buyrun ne aramıştınız?" diye yaklaşan ve sizi bir giyim mağazasına mı yoksa kitapçıya mı geldiğiniz konusunda ikileme sürükleyen, bu da yetmezmiş gibi kitap bakarken sürekli dibinizden ayrılmayan çalışanlar yerine sahaflarda durum çok daha farklıdır. Girersiniz ve kitabın sizi seçmesine izin verirsiniz. Çok bayağı bir cümle gibi gelebilir fakat şahsi olarak kitapların ruhları ve sahaflardaki yaşlı kitaplarda bu ruhların daha hissedilebilir olduğuna inanan birisiyim. Üstüne ek olarak sahafla güzel bir iletişim içerisine de girersiniz ve çok derin sohbetlere adım atabilirsiniz. Üstelik bazen sahaftan aldığınız kitaplar arasında çok güzel sürprizlerle de karşılaşma ihtimaliniz vardır. Bir süre önce aldığım kitabın ilk sayfasında bir adamın sevgilisi Necla'ya yazdığı, oldukça romantik bir yazı vardı. Muhtemelen adam kitabı yıllar yıllar önce sevgilisine hediye etmiş ve girişine "Biricik kalbim Necla" diye başlayan o notu düşmüş. işte, bu gibi güzel ayrıntılar özel kılıyor sahafları.