hasan şaş, ayhan ve sabri'nin sakatlıkları yetmezmiş gibi bir de feldkamp'ın "allah mısınız lan!" diye bir çıkışla kadroya almadığı lincoln ve hakan şükür'ün de takımda olmaması sonucu maç başlamadan cim boma gönül verenleri tedirgin etmiş maçtır.
maçtan sonra ertuğrul sağlam'ın da dediği gibi galatasaray daha iyi organize olmuştur, beşiktaş çok etkili olamamıştır.
galatarasay'Da volkan, arda, linderoth, servet(inanmazsınız ama hakkaten) ve song başarılı futbolları ile göze batarken beşiktaş'Da tello'nun golü şapka çıkartılacak kadar güzel bir şut sonrası gelmiştir.
maçın tek sarı kartı rakibine arkadan hafif bir tekme sallayan arda'ya çıkmıştır. bir de hakan arıkan'ın artistliği sonucu yaşanan bir gerginlik hÂriç sÂkin geçen bir maç olmuştur.
beşiktaş'Da ikinci yarı giren delgado ve higuen bir şeyler yapmaya çalışsalar da onlar da takımlarına ayak uydurup ruhsuzlaşmışlardır bir nevî.
bu arada ümit karan rezâletti. paso ofsaytta kaldı, kalmadığı zamanlarda da hep yanlış pas varyasyonlarına girdi, takımı ileride kitledi resmen.
galataray'ın ilk golü kornerden geldi ama -bence- top korner karÂrı verilen pozisyon korner değildi. ikinci gol de arda'nın ayaklarına iki beşiktaşlı futbolcunun çin seddi örmeleri sonucu geldi.
bu arada celal kolot'A bir lafım olacak. işte "kalecisi olmayan" takım!