tuhaf bir şekilde huzur veren an. ya da ben öyle hatırlıyorum. 8 yaşındaydım sanırım yine babam beni işe götürmüştü. buğday depolarının orada dolaşıyordum. depoya buğdayları bir güzel helezonla istiflersin. bildiğin bir tepe olur. bende rahat durmuyorum işte, dedim en tepesine çıkayım. çıkardım ayakkabıları başladım çıkmaya. düşe kalka çıkıyorum.
eğer buğdayları sıkı sıkı istiflemezsen ortasında boşluk olur. içine doğru bataklıktan beter çeker seni. işte ben bunu o gün öğrendim. en tepeye çıktım. kendi kendime zıplıyorum, şarkı söylüyorum. birden içine doğru almaya başladı beni. önce önemsemedim ama dizime kadar içine girdim. normal bir durumdu adım atmaya çalıştım ama bacağımı çıkartamıyorum birden hızlandı ve belime kadar girdim.
artık bacaklarımı hiç hareket ettiremiyordum. sanki çimento dökülmüş gibiydi ve yavaş yavaş aşağı kayıyordum. kimse yoktu. göğsüme kadar geldim debeleniyordum ama daha çok batıyordum. bir kolum dışarıda kalmıştı diğerini hareket ettireniyordum.
nasıl yakıyordu vücudumu. o buğdayların sıcaklığı. kaşındırırda adamı. sonra bağırdım ama büro ile depoların arasında mesafe çoktu umutsuzca bir bağırıştı.
sonra neden bilmem kabullendim sanki durumu. korkmuyordum, üzülmüyordum, hislerimi yitirmiştim sanki. dudaklarıma kadar içindeydim ama bir kolum kısmen hala dışarıdaydı.
ağzımı açamıyordum artık işte o an tuhaf bir huzur hissettim. gözlerim bile artık içerdeydi. öyle güçlü ve ağır bir şeydi ki. topraktan beter.
sonra birden dıaşrıda kalan tek uzvum olan elimin kavranıldığını hissettim. yukarı çekmeye çalışıyordu beni ama çekemiyordu. en azından aşağı inmiyordum ama kurtulmamın olanaksız olduğunuda biliyordum. 600 ton buğday boru mu. kalkmadan cesedimi bulamazlar diye düşündüm.
sonra yavaş yavaş yukarı çıktığımı hissettim gözlerimde bile buğday vardı aydınlığı hissettim biraz daha biraz daha derken belime kadar çıktım.
babamın 25 yıllık emektarı cemil amca son anda elimi görmüş uzaktan. koşmuş gelmiş. dediğim gibi görmese aylarca arayacaklar belki ve o buğday oradan kalkmadan bulamayacaklar.
bugün yaşıyorsam onun sayesinde. kendimle alakalı öğrendiğim şey ise; neyse boşver.
kısacası üzdüklerime sesleniyorum; biraz da cemil amcaya kızın. o beni kurtarmasaydı bunlara sebep olmazdım.