Kırmızı Başlıklı Kız
büyükannesine yemek götüren küçük bir kızdır ve annesinin tembihi olan tanımadığın kimselerle sakın konuşma öğüdünü dinlemediği için bedelini ağır ödeyecektir. Masalla ilgili çeşitli spekülasyonlar vardır.
Bir zamanlar, annesi küçük bir kızdan büyükannesine süt ve ekmek götürmesini istemiş. Kız, süt ve ekmeği almış ormanda yürürken bir kurtla karşılaşmış. Kurt, küçük kıza nereye gittiğini sormuş.
Büyükannemin evine, diye yanıtlamış kız.
Hangi yoldan gideceksin, üzerinde raptiyelerin olduğu yoldan mı, yoksa iğnelerin olduğu yoldan mı? diye sormuş kurt.
iğnelerin olduğu yoldan.
Bunu duyan kurt, raptiyelerin olduğu yoldan giderek, büyükannenin evine kızdan önce varmış. Kızın büyükannesini öldürmüş, kanını bir şişeye doldurmuş, etlerini ise ince ince dilimleyerek bir tepsinin üzerine yaymış. Daha sonra, büyükannenin kıyafetlerini giymiş ve yatağına girerek küçük kızı beklemeye başlamış.
Tak, tak, tak.
içeri gel, küçük yavrum.
Merhaba, büyükanne. Sana biraz süt ve ekmek getirdim.
Sen kendine de yiyecek bir şeyler al, kızım. Bak şuradaki kilerde et ve şarap var.
Ve böylece küçük kız kendine teklif edilenleri yemiş ve o bunları yerken evdeki küçük bir kedi de Pis sürtük! Büyükannenin etini yiyor ve kanını içiyorsun der dururmuş.
Kız yemeğini bitirdikten sonra kurt kıza Şimdi elbiselerini çıkar ve benim yanıma gel demiş.
Çıkardığım elbiselerimi nereye koyayım?
Hepsini ateşe atabilirsin, onlara ihtiyacın olmayacak bir daha.
Elbiselerinin her bir parçasını çıkarırken, (yeleğini, eteğini, çoraplarını vb) kız aynı soruyu tekrar sormuş kurda ve kurt da her seferinde aynı cevabı vermiş, Ateşe atabilirsin hepsini, onlara ihtiyacın olmayacak bir daha.
Daha sonra kız yatağa kurdun yanına yatmış ve Büyükanne! Ne kadar da tüylüsün böyle! demiş.
Kendimi daha sıcak tutabilmek için, güzel kızım.
Büyükanne, ne kadar da büyük omuzların var!
Yakmak için odunları daha iyi taşıyabilmek için, güzel kızım.
Büyükanne, ne kadar da uzun tırnakların var!
Daha iyi kaşınabilmek için, güzel kızım.
Kız son olarak Büyükanne, dişlerin ne kadar da büyük! dedikten sonra, kurt da;
Seni daha rahat yiyebilmek için, güzel kızımdemiş ve kızı yemiş.
Masalın bir versiyonu böyle bazı çevreler kızın annesinin gerçek annesi olmadığını üvey annesi olduğunu, hatta ormandaki büyükannenin babaanne olduğunu belirtir. Onlara göre, Kırmızı Başlıklı Kızın annesi ölmüştür. Babası ikinci kez evlenmiştir ancak yeni karısı kırmızı başlıklı kızın babaannesini evde istememektedir ve onu ormanın derinliklerinde bir kulübede yaşamak zorunda bırakır. Arada sırada kırmızı başlıklı kızla ona yemek yollar. Burada da ormanda kızın başına gelecek felaketlerin farkındadır ve aslında kırmızı başlıklı kızdan da kurtulmak istemektedir. Babanın ise sadece ekmeğinin derdinde olduğu ve yuvasında ocak tütmesini arzu ettiği için ikinci kez evlendiği ifade edilir. Bir diğer görüşe göre bu masalda kurdun kızın elbiselerini çıkararak yanına uzanmasını istemesinde cinsel istismar olduğu ifade edilir. Bazı görüşlere ise kırmızı başlıklı kız hikayesi subliminal mesajlar içerir ve kırmızı başlıklı kızın başlığının kırmızı olmasının hiç de masum bir simge olmadığı iddia edilir.
Gelelim diğer masallara en acı masal belki de Uyuyan Güzeldir.
Masal kimilerine göre zehirli bir elmayı yediği, kimilerine göre ise parmağına zehirli bir iğne battığı için yüzyıllık bir uykuya dalan güzel kızın hayatını anlatır. Bize anlatılan masalda uyuyan güzeli iyi yürekli prens öperek uyandırır ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar. Oysa masalın gerçeği oldukça korkunçtur. Masalın orjinaline göre güzel prenses yüzyıl uyutulacağına dair bir kahin tarafından uyarılır ancak eline bir iğne batar ve zehirlenen güzel uyur (ya da bitkisel hayata girer). Sarayda uyur şekilde yalnız bırakılan prensese bir kral tecavüz eder ve hamile kalır. Uyku sürecinde hamilelik geçiren ve doğum yapan kadın ikiz çocuk dünyaya getirir. Bebeklerden biri annesinin parmağındaki zehri emince uyuyan güzel hazin bir şekilde iki çocuk annesi, tecavüze uğramış bir kadın olarak uyanır.
Hansel ile Gratel
Avrupanın açlık ve sefaletle boğuştuğu dönemlerde ortaya çıkan masallardan biri Hansel ile Gratel. işin acı yanı bu hikayenin çıkış noktasının gerçekliği, Ortaçağ Avrupasında savaş ve yoksulluk tehlikesi karşısında çaresiz kalan birçok ailenin çocuklarını ormana terk ettikleri iddia edilir. Hansel ve Gratel masalında üvey anne ve öz babaları tarafından ormana bırakılan iki küçük çocuk ormanın derinliklerinde kaybolur. Karşılarına çikolata ve şeker kaplı bir ev çıkar. Evin sahibi bir cadıdır ve onları hapseder. Karınlarını tıka basa doyurur. Amacı onları fırında pişirerek yemektir. Bazı çevreler bu masalda ensest bir ilişkiden de söz ederler.
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler
Aslına uygun olan bir masal ancak bunda da yine korkunç ritüeller törpülenmiş. Kraliçe Pamuk Prensesin kalbini değil, akciğer ve karaciğerini akşam yemeğinde yemek için ister. Ayrıca prensesi prens öperek uyandırmaz. Prens, Pamuk Prensesi uyur halde kaçırır. Bu sırada atın bir tekmesiyle ya da at üzerinde giderken prensesin kendiliğinden uyandığı iddia edilir. Prens denilen kişinin kızı niye kaçırdığı şaibelidir. Ayrıca Grimm kardeşler masalda kötü kalpli kraliçeye kızgın demir ayakkabılar giydirirler ve kraliçe bu ayakkabılar içinde ölene kadar dans etmek zorunda kalır.
Fareli Köyün Kavalcısı
Farelerin istilasına uğramış bir köyü, kavalcının biri çaldığı namelerle kurtaracağını belirtir ve bunun karşılığında köylülerden ücret talep eder. Ancak köy farelerden kurtulduğu halde köylüler kavalcıya gereken ücreti ödemez. Bunun üzerine kavalcı yine kavalının nağmeleriyle köyün bütün çocuklarını büyüleyerek bir mağaraya hapseder. Burada çocukların başına gelenler çok da duymaktan hoşlanacağımız şeyler değildir. Bir kesime göre de kavalcı bütün çocukları nehirde boğar. içlerinden sadece bir tanesi kurtulur. O da bacağı sakat olduğu için kavalın sesiyle diğerlerine yetişemeyen çocuktur.