deniz

entry389 galeri
    239.
  1. Derin su kütlesi.

    5-6 yaşlarında falanım. En iyi arkadaşım Şefik ile birlikte sokağın başındaki kaldırıma oturmuş yere tükürüp sohbet ediyoruz. (Neden bilmiyorum o yıllarda o yaştaki çocuklar yan yana geldiğinde hemen bir merdiven bulup oturur ve yere tükürürdü.)
    Şefik çok kaygılı görünüyordu. Daha dün kız kaçıran attığım, Alman kale top oynadığım, Müberra Teyzenin erik ağacına daldığım arkadaşım o gün bambaşka biriydi sanki. “Sana bir şey söyliycem Deniz, ama nasıl derim bilmiyorum.” dedi. Merakla “Ne söyliycen?” dedim. Durdu, düşündü. “Ben…” dedi ve uzunca bir es verdikten sonra ekledi “…kurt adamım!”
    inandım.
    Bu yalanla tanıştığım ilk andı.
    Ailesi, kurt adam olduğunu biliyormuş ama onu hapse atmasınlar diye kimseye demiyormuş. Şefik, en yakın arkadaşı olduğum için bu sırrı benimle paylaşmakta sakınca görmemiş. Her dolunayda kurt adam oluyormuş. Ailesi, etrafa saldırmasın diye onu balkona kilitliyormuş ama ben korkmamalıymışım, en yakın arkadaşı olduğum için bana ve aileme zarar vermezmiş… Kolunu uzatıp kıllarını gösterdi. “Dolunayda bu kıllar saçım kadar uzuyor.” dedi. Zaten esmer ve kıllı bir çocuktu, bu somut deliline de inandım. Sonra O’nun kurt adam olduğunu kimseye söylemeyeceğime dair benden söz istedi. En yakın arkadaşımı satacak değildim ya? Söz verdim.
    O gece uykusuzlukla tanıştığım ilk geceydi.
    Çok korktum. Ara sıra pencereden gökyüzüne baktım. Dolunay değildi. Ama yine de güvenemedim.“Ya Şefik kurt adam olup bana ve aileme saldırırsa?”
    Bu endişeli halim kısa süre sonra ailemin dikkatini çekti. Ben de çok zorlamadan kısa sürede eteğimde ki tüm taşları döktüm. Güldüler.
    Bu kendimi koca bir aptal gibi hissettiğim ilk andı.
    Şefik’e neden yalan söylediğini sorduğumda “Öylesine..” dedi. Nasıl öylesine? Ben kendimi parçaladım! Heder ettim! En yakın arkadaşım kurt adamlık gibi bir illete tutuldu diye üzülmeme mi yanayım, benim ve ailemin kurt adam tehlikesinde olmasına mı yanayım, “Öylesine…” gerekçesiyle inandığım yalanla kendimi aptal yerine konulmuş hissetmeme mi yanayım?
    Aptal yerine konma duygusu zamanla yerini öfkeye bıraktı. 5 yaşındaki bir çocuk öfkelenince ne yaparsa ben de onu yaptım ve küstüm.
    Aradan geçen 25 yıl boyunca bir çok kez yalana maruz kaldım ve bir çok yalana inandım. Fakat 25 yıl sonra her denilene inanmamak gerektiğini de öğrendim.
    * * *
    Başbakan “Deri pantolonlu, üstü çıplak, bandanalı, kırbaçlı, 70-100 kişilik grup Kabataş’ta türbanlı bir kadına saldırdı.” dediğinde aklıma Şefik geldi. Kurt adam olduğunu söylediğinde en az başbakan kadar kendinden emin ve tutarlı görünüyordu.
    Bir kadını taciz etmenin Gezici olanı, Gezici olmayanı yoktur. Taciz tabii ki onaylanmayacak, kötü bir şey. Fakat tarif edilen taciz vakasının yalan olduğu tarif edilen tacizci profilinden belli! Deri pantolonlu, üst çıplak, kırbaçlı, bandanalı tacizci nasıl fantazilere sahip bir zihnin tezahürüdür kim bilir?
    Bu bile başbakana yetmemiş olacak ki son açıklamasında tacizci profiline bir de bira şişesi ekledi.
    Elinizde bira şişesiyle üst çıplak, deri pantolonlu, kırbaçlı ve bandanalı bir şekilde evden çıktığınızı düşünün. Ya sokağın başında “Bu ne hal lan?” denilip dayak yersin ya da tanıdık esnaf tarafından eve geri gönderilirsin. Kaldı ki bu şekilde 70-100 kişilik grup Kabataş’a kadar gidebilecek, Kabataş’ta aynı kostümle toplanıp sokakta yürüyen kadınları taciz edecek! Yer mi be? Hatırlatmakta fayda var sanırım; Burası Türkiye.
    Gemide filminde Kaptan’ın Kamil’e dediği gibi “Adamın g.tünden kan alırlar Kamil, kan!”
    0 ...