antik dönemlerde adına türküler yakılan, güzelliği ve zerafeti ile tüm tanrıların dilinde olan medusa isminde bir kız yaşarmış. ölümlü ve insan olduğu için, tüm tanrıların dikkatini çekmesine rağmen kimse de yanaşmazmış bu kızcağıza. medusa yı ölümcül bir aşkla seven denizler tanrısı poseidon, karısı ve aynı zamanda yeğeni athena dan gizlice yine athena adına açılmış mabedte çalışan, yerleri süpürüp athenaya hizmet eden medusayı izlemeye gidermiş. bir gün baş tanrı zeus kızı athena yı çağırıp, kızım bak bu benim şerefsiz namussuz kardeşim, medusa yı en mahrem anlarında izliyor! buna çare bul demiş. babasının gıravına gelen athena denizin dibinde alemin dibine dibine vuran poseidon u yakalayıp, sorguya çekmiş ama ne çekme. poseidon da tanrı belamı versin ki yapmıyorum ya! diyerek karısını kandırmış. karısı gittikten sonra da, lan zaten ben tanrıyım kendi kendimin nasıl belasını vereyim ahahahaha diyerek şen kahkalar atmış
hasılı kelam, bu namussuz poseidon bir gün mabette kimsecikler yokken, baş rahipler okey oynamaya gitmişken, medusa yı evire çevire mabedin her yerinde öpmüş. ama ne öpme! bdsm tarihinde kara bir gün.
athena da şirretinden deliye dönerek, kocamı ayartırsın ha orospu diyerek bu masum kızcağızı bir hale sokmuş ki, rezillik. kafasında ki saçlar yılan olmuş. dişleri köpek dişleri gibi sip sivri olmuş falan filan. ve eski kültürler bu yalan dolana dibine kadar inanmışlar.