öncelikle şu soruya cevap vermek gerekir: ilişkiler neden ciddi ve ciddi olmayan(!) diye iki farklı kulvarda incelenir?
zaten sorunlara sebep olan bu bakış açısıdır. hayatınıza önünüze gelen herkesi soktuğunuzda, ciddi(!) bir ilişkiye başladığınızda önceden bu gayri ciddi durumlarınız ayağınıza dolaşıyor. durumu bir kadın tarafından incelemek gerekirse, zamanımızda erkekleri ayartan kısım genelde kadınlar. artık erkekler kadınların peşinden koşmuyor bu yüzden. bu sebeple, eğer vakti zamanında düzensiz bir hayat yaşayıp, tabiri caizse ortam çocuğu gibi yaşadıysanız hayatınızı, ciddi bir birliktelik düşünen kadınla da birlikteyseniz artık, zaten güven hanenize bir gol yemişsinizdir, her zaman kadının aklında bir soru işareti ile gezmesine neden olur eski yaşantınız*.
ikincisi, siz ilk başta koparım diye adım atarsınız ve karşınızdaki sizin içinde bulunduğunuz ortamlarda bezi bile olmayan biriyse, erkekler tarafından tabir edilen düzgün kız, özlemini çekmeye başladığınızda o ortamlara ara sıra da olsa pek giremezsiniz. gizli saklı gittiniz diyelim, yakalanma ihtimaliniz %90. oldu mu sana 5 gol daha? 6 eder.*
üçüncüsü, artık hayat sizin ve sevgiliniz için çekilmez olur. tebrikler bir ilişkinin içine daha sıçtınız. zaten size kuşkuyla bakan gözü, sauron'un yüzük görmüş gözü gibi deliye döndürdünüz. söylediğiniz 100 kelimenin 99'u yalan, belki o da belki 1'i doğru olacaktır. sonra kavgalar, gözyaşı... bu vakitten sonra tez zamanda ayrılın.
erkeklere önerim; sevgilim yok diye her şeyi ortalıkta yaşamayın, yaşadıklarınız size kalsın. dışarıdan bakan size ne efendi çocuk desin ama siz yine bildiğiniz boku yiyin. sevgiliniz olunca da adam olun.
kızlara önerim; piç erkekten hoşlanıp, sevgili olduktan sonra ev kuşu haline getirmeye çalışmayın*. ağlamaktan beyniniz akmasın.
meraklısına not: bahsi geçen konu 2,5 yıl ilişki + 1 yıl nişanlılık gibi bir sürede, tecrübeyle sabittir.