bugün uzun zamandır süphelendiğim, kabul etmekte de bir o kadar zorlandığım birşeyin farkına vardım. ben mutlu değilim. bunu kendime anlatabilmek, içimdeki ikinci ben'in farkına varmasını sağlamak zor oldu. aramızda geçen diyalog şu şekildeydi.
ben neden mutsuzum? o da ne demek, mutluyum baksana gülüyorum, ben mutluyum, eğleniyorum, yanaklarıma baksana gamzelerim var benim nasıl mutsuz olabilirim ki? yalnız değilim dostlarım var, ailem var, mutluyum ben, biraz durgunum sadece hepsi o, yok yok mutluyum yani mutluydum. belki de kabul etmem gerek. evet mutsuzdun uzun süredir. peki neden?
ben kendiminkini buldum dostlar hayata kendimi o kadar çok kapatmışım ki o kadar çok kısıtlamışım ki kendimi, arkama dönüm bakmaya bile fırsatım olmamış. sistemin içine o kadar çok girmişimki yıllarca, aldığım bir eşyanın beni mutlu edebileceğini sanmışım. halbuki ben hiç mutlu olamamışım sadece avutmuşum kendimi ben bunlarla mutluyum ihtiyacım yok ki benim başkalarına. ahh işte işler hiç de öyle değilmiş dostlar ben mutluymuşumda sahtedenmiş gülmelerim. bunun farkına vardım. hergün metroyu kullanırım kulağımda müziğim kimseye bakmam kimseyle ilgilenmem anlıyacağınız kendi dünyamda kaybolmuş gitmişim kendimle tartışır olmuşum, içime kapanmışım. kaybolup gitmişim kalabalığın içinde, sizin içinizde