Öncelikle hangi şehirde yaşarsanız yaşayın, o şehir değil oradaki dostlardır bulunduğunuz ortamı güzel kılan. Bu nedenle öncelikle güzel bir dost edinin, üzüldüğünüzde sizinle üzülmek yerine yüzünüzü güldürmeye çalışan
Sonrasında da aşağıdakilerden birkaçını yapmaya çalışın. Bu şehrin tadı ancak böyle çıkar...
Bir öğleden sonra gölyazıya gidip adanın etrafında dolaşın.
Arap şükrüde mutlaka bir kere akşam yemeği yiyin.
Görüklede üniversite öğrencilerinin arasına karışıp, bunlar burada ne yapıyor diye düşünün.
Tarihi çınara gidin, kahvaltı yapın.
Mudanyada bir bankta amaçsızca en az bir kez denizi seyredin. Yanınızda mutlaka iyi bir dostunuz olsun.
Alışveriş merkezine gidip de mutlaka bir kere kahve için, check-in olun, hatta mekanda kimler varmış bir de onlara bakın.
Heykeldeki tekkelerden birine gidip, hayır için dağıtılan çayı içip, bankta oturan dedelerle sohbet edin.
Yeşil türbeye gidin, mümkünse akşam namazına.
iskender kebap yemek için sıra bekleyin, bir değil bir buçuk olsun.
Ulucamide mutlaka bir kere sabah namazı kılın. içerideki şadırvanda abdest alın. Huzuru yakalamaya çalışın.
Kültürparkta bir akşamüzeri yürüyün, sonrasında da bir banka oturup çekirdek çitleyin. Çöpleri yere atmayın.
Trekking yapın, ille profesyonel olması gerekmez, birkaç saatlik dağ yürüyüşü yeterli olabilir.
Kışın mutlaka uludağa çıkın ve kayak yapın.
Kültürpark açık hava tiyatrosunda mutlaka bir konsere gidin.
Emir sultanı ziyaret edin, dualar edin.
Dönüşte çay bahçesinde oturup, bursa manzarasına karşı çayınızı yudumlamayı ihmal etmeyin.
Eski Osmanlı zamanında kervanlarının konaklama yeri olan kozahana gidip bir çay bahçesinde tarihi koklayıp kahvenizi yudumlayın.
Hatta oradan sevdiğiniz birine küçük bir hediye alın.
Yeşil türbeye gidip içerideki çinilere, her bir odasındaki işçiliğe hayran kalın, hatta gidip de bir köşeye bağdaş kurup sessizlikte huzur bulun.
Bir sabah erken saatte yola çıkıp, Cumalıkızıka gidin, kahvaltı yapın, hatta yanınızda biri olsun, size ballı lokmalar hazırlasın. Sonra da taş sokaklarında dolaşın, fotoğraf çekin.
Botanik parka gidin, bisiklete binin.
Sevdiğiniz bir dostu, kolundan çekiştire çekiştire lunaparka götürün, oradaki oyuncaklara binin. Gelmek istemezse zorlayın.
Suuçtu şelalesinde paçalarınızı sıyırıp yalınayak derenin içerisinde yürüyün, üşüseniz de vazgeçmeyin, tadı öyle çıkıyor.
Saitabata gidin, şelalenin etrafındaki çay bahçelerinin birinde oturup herkesten uzak olmanın tadını çıkarın.
Soğuk bir kış akşamı, dağ yolundaki kafelerin birinde oturup, avuçlarınızda sıcacık salep, sevdiğiniz bir insanla sohbet edin.
Mutlaka bir kere de olsa teleferike binin.
Kapalı çarşıda dolaşın, kalabalıklar içerisinde kaybolun, hatta benim gibi tamamen kaybolun, çıkamayın oradan. En azından bir kere yapın...
Pideli köfte yiyin.
Irgandı köprüsünün üzerindeki küçük dükkanları gezin.
Yürüye yürüye tophaneye çıkın, o manzara karşısında hayran kalın. Kulağınızda bir müzik, yanınızda bir dost olsun, sizi evinizde gibi hissettirecek. Avuçlarınızda da sodanız. O anlatsın siz dinleyin, siz anlatın o dinlesin, tüm şehir dinlesin.
Çekirgede akşam midye dolma yiyin sonra da yukarılarda bir manzaralı kafeye oturun. Üzerinize de bir şeyler alın, akşam soğuk olur.
Mutlaka bir kere de olsa bakacaka gidip şöyle bir bakın etrafa.
Mutlaka bir kerecik de olsa çimlere uzanıp gökyüzünü seyredin.
Misiye gidin, piknik yapın. Hatta ayaklarınız ıslansın, şikayet edin. Yine de sevin.
Gemliğe gidip balık yiyin, sonra da gemlik sahilinde yürüyün.
Tirilyeye gidin, sokaklarında yürüyün, Çamlı Kafede oturup dinlenin, rüzgarda saçlarınız dağılsın.
Oylata gidin, mağarayı gezin, daracık sokaklarını gezin, Osmanlı çayı için...
Mutlaka bir kere de olsa Anadolu arabaları müzesine gidin. Arabaları, saatleri, oyuncakları inceleyin. Müzeye giden yokuşu çıkarken sizi oraya getirene söylenin.
Osmangazi ve Orhangazi türbelerine gidin, 600 yıllık tarihin başlangıç noktasına yolculuk yapın.
Mutlaka bir kere pazara gidin, elleriniz dolu gelin.
FSMdeki kafelerden birinde mutlaka piyasa yapın, ertesi günse eşofmanlarla yürüyüş yapın.
iznikte gün batımını izleyin.
Setbaşı mahfele gidip mutlaka tatlı yiyin, yanında da çayınız olsun.
Mutlaka hamamlarından birine gidip temizlenip paklanın.
Yağmurunda mutlaka bir kere ıslanın.
Karagözle Hacivat orta oyunu izleyin bir de mesela.
Mutlaka bir iftarı şehir merkezinde kalabalık bir mekanda yapın.
Uludağ üniversitesinin çimlerinde oturup sohbet edin.
Heykelden altıparmaka yürüyün.
Ve Bursayı sevin, her şehirde olduğu gibi Bursada da bu şehri size sevdirecek dostlar olduğunu unutmayın.