bursa da ölmeden önce yapmanız gereken 50 şey

entry31 galeri
    1.
  1. Öncelikle hangi şehirde yaşarsanız yaşayın, o şehir değil oradaki dostlardır bulunduğunuz ortamı güzel kılan. Bu nedenle öncelikle güzel bir dost edinin, üzüldüğünüzde sizinle üzülmek yerine yüzünüzü güldürmeye çalışan…

    Sonrasında da aşağıdakilerden birkaçını yapmaya çalışın. Bu şehrin tadı ancak böyle çıkar...

    Bir öğleden sonra gölyazı’ya gidip adanın etrafında dolaşın.
    Arap şükrü’de mutlaka bir kere akşam yemeği yiyin.
    Görükle’de üniversite öğrencilerinin arasına karışıp, bunlar burada ne yapıyor diye düşünün.
    Tarih’i çınara gidin, kahvaltı yapın.
    Mudanya’da bir bankta amaçsızca en az bir kez denizi seyredin. Yanınızda mutlaka iyi bir dostunuz olsun.
    Alışveriş merkezine gidip de mutlaka bir kere kahve için, check-in olun, hatta mekanda kimler varmış bir de onlara bakın.
    Heykel’deki tekkelerden birine gidip, hayır için dağıtılan çayı içip, bankta oturan dedelerle sohbet edin.
    Yeşil türbeye gidin, mümkünse akşam namazına.
    iskender kebap yemek için sıra bekleyin, bir değil bir buçuk olsun.
    Ulucami’de mutlaka bir kere sabah namazı kılın. içerideki şadırvan’da abdest alın. Huzuru yakalamaya çalışın.
    Kültürpark’ta bir akşamüzeri yürüyün, sonrasında da bir banka oturup çekirdek çitleyin. Çöpleri yere atmayın.
    Trekking yapın, ille profesyonel olması gerekmez, birkaç saatlik dağ yürüyüşü yeterli olabilir.
    Kışın mutlaka uludağ’a çıkın ve kayak yapın.
    Kültürpark açık hava tiyatrosunda mutlaka bir konsere gidin.
    Emir sultan’ı ziyaret edin, dualar edin.
    Dönüşte çay bahçesinde oturup, bursa manzarasına karşı çayınızı yudumlamayı ihmal etmeyin.
    Eski Osmanlı zamanında kervanlarının konaklama yeri olan kozahan’a gidip bir çay bahçesinde tarihi koklayıp kahvenizi yudumlayın.
    Hatta oradan sevdiğiniz birine küçük bir hediye alın.
    Yeşil türbe’ye gidip içerideki çinilere, her bir odasındaki işçiliğe hayran kalın, hatta gidip de bir köşeye bağdaş kurup sessizlikte huzur bulun.
    Bir sabah erken saatte yola çıkıp, Cumalıkızık’a gidin, kahvaltı yapın, hatta yanınızda biri olsun, size ballı lokmalar hazırlasın. Sonra da taş sokaklarında dolaşın, fotoğraf çekin.
    Botanik parka gidin, bisiklete binin.
    Sevdiğiniz bir dostu, kolundan çekiştire çekiştire lunaparka götürün, oradaki oyuncaklara binin. Gelmek istemezse zorlayın.
    Suuçtu şelalesinde paçalarınızı sıyırıp yalınayak derenin içerisinde yürüyün, üşüseniz de vazgeçmeyin, tadı öyle çıkıyor.
    Saitabat’a gidin, şelalenin etrafındaki çay bahçelerinin birinde oturup herkesten uzak olmanın tadını çıkarın.
    Soğuk bir kış akşamı, dağ yolundaki kafelerin birinde oturup, avuçlarınızda sıcacık salep, sevdiğiniz bir insanla sohbet edin.
    Mutlaka bir kere de olsa teleferik’e binin.
    Kapalı çarşı’da dolaşın, kalabalıklar içerisinde kaybolun, hatta benim gibi tamamen kaybolun, çıkamayın oradan. En azından bir kere yapın...
    Pideli köfte yiyin.
    Irgandı köprüsünün üzerindeki küçük dükkanları gezin.
    Yürüye yürüye tophaneye çıkın, o manzara karşısında hayran kalın. Kulağınızda bir müzik, yanınızda bir dost olsun, sizi evinizde gibi hissettirecek. Avuçlarınızda da sodanız. O anlatsın siz dinleyin, siz anlatın o dinlesin, tüm şehir dinlesin.
    Çekirge’de akşam midye dolma yiyin sonra da yukarılarda bir manzaralı kafe’ye oturun. Üzerinize de bir şeyler alın, akşam soğuk olur.
    Mutlaka bir kere de olsa bakacak’a gidip şöyle bir bakın etrafa.
    Mutlaka bir kerecik de olsa çimlere uzanıp gökyüzünü seyredin.
    Misi’ye gidin, piknik yapın. Hatta ayaklarınız ıslansın, şikayet edin. Yine de sevin.
    Gemliğe gidip balık yiyin, sonra da gemlik sahilinde yürüyün.
    Tirilye’ye gidin, sokaklarında yürüyün, Çamlı Kafe’de oturup dinlenin, rüzgarda saçlarınız dağılsın.
    Oylat’a gidin, mağarayı gezin, daracık sokaklarını gezin, Osmanlı çayı için...
    Mutlaka bir kere de olsa Anadolu arabaları müzesine gidin. Arabaları, saatleri, oyuncakları inceleyin. Müzeye giden yokuşu çıkarken sizi oraya getirene söylenin.
    Osmangazi ve Orhangazi türbelerine gidin, 600 yıllık tarihin başlangıç noktasına yolculuk yapın.
    Mutlaka bir kere pazara gidin, elleriniz dolu gelin.
    FSM’deki kafelerden birinde mutlaka piyasa yapın, ertesi günse eşofmanlarla yürüyüş yapın.
    iznik’te gün batımını izleyin.
    Setbaşı mahfel’e gidip mutlaka tatlı yiyin, yanında da çayınız olsun.
    Mutlaka hamamlarından birine gidip temizlenip paklanın.
    Yağmurunda mutlaka bir kere ıslanın.
    Karagözle Hacivat orta oyunu izleyin bir de mesela.
    Mutlaka bir iftarı şehir merkezinde kalabalık bir mekanda yapın.
    Uludağ üniversitesi’nin çimlerinde oturup sohbet edin.
    Heykel’den altıparmak’a yürüyün.
    Ve Bursa’yı sevin, her şehirde olduğu gibi Bursa’da da bu şehri size sevdirecek dostlar olduğunu unutmayın.
    34 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük