Şafii-Sünni Kürtler'in Tuncelilere "Stockholm Sendromlu" demelerine çok pis kıl oluyorum. Tuncelilerin %90ı Kürt kimliğinden önce Alevi kimliğini kabul eden insanlardır. Bu yüzden adamların önceliği Alevi kimliklerini muhafaza etmek ki bu da laiklikle gelir. BDP'nin kapitalizmle olmadığı gibi laiklik hakkında da hiçbir derdi yok. Adamlar neden sana güvensin neden seni seçsin?
Diyarbakır mitinglerinde iktidara "Megri megri" söyleyip islam Kardeşliği'ni savunan sen değil misin? Cemaate Fethullah'a selam gönderen sen değil misin? Ulan şu an yaşayan en büyük iki Alevi düşmanıyla bir ol sonra da yavşak yavşak "Stockholm Sendromu yea" de.
Tunceli'nin Munzur Festivalleri'ne Tunceli'yle alakası olmayan konuştuğu dili bile Tunceli'leriin anlamadığı Diyarbakırlılar'ı sunucu yap, neredeyse şarkılarda bile BDP propagandası yap sonra da "Tunceli'ler asimile yea" de.
38 olaylarından bahsedip dur ama Seyit Rıza'ya "Sizin kestiğinizi yemek bize haramdır." diyen Şeyh Sait'i savun. Tabanında "Tunceli'de Aleviler'in olduğunu bilseydim Tunceli'ye gelmezdim", "Aleviler dinsizdir" diyen adamlar çoğunlukta olsun, festivale yine bu süper kaliteli Şafii-Sünni tabanını Diyarbakır'dan Van'dan topla getir buradaki kızlara laf atsınlar sonra da "Tunceliler Stockholm Sendromu'ndan muzdarip yea bizi seçmiyorlar" de.
