yıllar yıllar önce bir arkadaşım ile buluşmak için kaldırım kenarında bekliyorum, 4 erkeğin olduğu beyaz bir araba beni görünce yavaşladı, aha dedim aldın başına belayı.
- hiştt yaptı biri eliyle de gel gel işareti yapıyor, park halindeki arabaların birinin arkasına geçip sığındım. yanıma geldi.
- sana gel diyorum neden gelmiyorsun. polisim ben!
- kimliğinizi görebilir miyim?
- sen kimliğini çıkar bakalım.
- polis olduğunuzdan emin olmadığım sürece kimliğimi gösteremem.
derin bir nefes alıp ağır çekimde havalı havalı çıkardı kimliğini.
- şimdi neye dayanarak benimle burada konuştuğunu söyler misiniz?
- kimliğini göster
- hayır. neden beni sivil bir arabaya çağırdığını bilmek istiyorum.
- kaldırım kenarında ne yapıyorsun sen söyle bakalım
- 17 yaşındayım, sorgulayamazsın beni sen. babamın numarasını söylüyorum, kendisini arar mısın?
- evden bir kız kaçmış o mu olduğunu kontrol edeceğim. kimliğini çıkar gideceğim.
- babamı arar mısın? sen beni yolda sorgulayamazsın.
derken arabadan bir polis daha indi.
- gel bakalım sen arabaya diye kolumdan tutup çekmeye başladı beni.
işte bu noktada esnafın uyarısına maruz kaldılar, bir kaç esnaf tarafından ellerinden alındım ve gittiler.
bu yazının sonunda bir çok şey söyleme hakkım var. bir çok şey ile onları suçlayabilirim aslında ama yıllardır o kadar çok şey sıraladım ki artık zevk vermiyor.