Üç kardeşiz, en büyükleri nedense benim. ablayım. neden ablayım bilmiyorum. kız ve erkek ablası olmanın ikisini de en acı şekillerde tattım.
kıyafetlerimi giyen, arkadaşlarına veren, makyaj malzemelerimi kullanan, sürekli ağlayarak applaa çanım yanıyoo diye teselli bekleyen, bir türlü ergenlikten çıkamayan, sürekli para isteyen, şey kadar maaştan kendisine pay çıkaran ve daha dün şuncacıkken bugün kocaman bir kız olmuş birini ablası olmak yetiyormuş gibi
evimin anahtarını çalıp eve kız atan, basılınca büyük utanç yaşatan, cüzdanımdan para çalan, evin kapısını çalıp bir sürü arkadaşıyla kendisine ekmek arası bir şeyler yaptıran, habersiz pizza söyleyip parasını bana ödeten, televizyonumu alıp alıp arkadaşlarına götüren başka birininde ablası olmak yetmiyormuş gibi
birinin ablası olduğunuzda onun tüm arkadaşlarının ablası oluyorsunuz. abla beni everecekler diyip sığınan, abla bugün seninle kalayım mı ya diyip kalan, habersiz gelip eve geçip oturan.. bitmiyor bunlar. abla olmak zordur. minicik, sevimli, şişko ve öpüp koklaya koklaya sevdiğiniz şeyler büyüyor çünkü. büyüdü mü sıkıntı var. büyüdüler mi zor.