tarumar büyüdüğünde bir kızılderili kabilesini ziyarete gitti. orada, aralarından en yaşlı olanını buldu ve üzerine iki litre kadar benzin dökerek yakmaya başladı. cayır cayır yanıyordu adam işte. kronometresini de takip etmeye devam ediyordu. azgın boğa, tarumara yaklaştı ve sordu: "neden sen benim dedemi yakmak?". tarumar cevap vermemişti ona. halen kronometresine bakıyordu. azgın boğa, tarumar'ı dürterek tekrar sordu "neden sen yakmak dedemi? ağzına sıçmak adamın. öldürmek onu?". tarumar bu çok konuşan azgın boğaya eliyle uzak bir köşeyi işaret ederek "siktir git buradan" dedi.
yaşlı adam söndüğünde kronometresini durdurdu ve "yaşlı bir kızılderili epey yanılabilir bir şeymiş" dedi. sonra azgın boğanın yanına gitti. azgın boğa ağlıyordu. tarumar teselli etmek için azgın boğanın omzunu okşadı ve ona dedi ki "sen de deden gibi yanılabilir olacaksın."