dvoynik

entry4 galeri
    4.
  1. Dostoyevski’nin tarz olarak kendisi gibi başlayıp, nikolay vasilyeviç gogol gibi devam edip, franz kafka gibi bitirdiği kısa bir roman. Bu adam hakkaten de insan doğasını en yakından bilen yazar. Carl gustav jung’un insan ruhuna yöneliş kitabındaki şu cümleleri ile goladkin’in aşağıdaki rüyasına bakalım:

    “Kendini tanımayan birisi, bir başkasını tanıyamaz ve her birimizde de yüzünü bilmediğimiz bir yabancı vardır. Bizimle düşler aracılığıyla konuşur ve bize kendisinin, tanıdığımız bizden ne denli farklı olduğunu gösterir. Çözülmesi güç bir durumda çabaladığımızda, her fırsatta bizi uyaran, bizi başarısızlığımızın içine iten davranışımızdaki hatayı gün ışığına çıkaran o’dur. O, içimizdeki yabancıdır.”

    --spoiler--
    Bazen kendini akılları ve terbiyeleriyle ünlü bir topluluğun içinde görüyordu. Kendisi de sevimliliği ve zekasıyla göze çarpıyor, orada bulunan bazı düşmanları da dahil herkesin ona kanı kaynıyor, bu da onu çok memnun ediyordu. Herkes ona öncelik tanıyor, o da ev sahibinin kenara çektiği bir konuğa kendisinden övgüyle söz ettiğini duyarak bunun tadını çıkarıyordu. Sonra birdenbire kötü niyetli, vahşi ruhlu öteki goladkin çıkageliyor, tek bir öldürücü darbeyle büyük goladkin’in zaferini ve debdebesini yıkıyor, onu çamura batırıp, asıl goladkin’in kendisi olduğunu, onun sahte olduğunu açıkça gösteriyordu; kendisi gerçekti, büyük golyakin ise göründüğü gibi değildi, o iyi niyetli, iyi terbiye almış insanların arasında olmayı hiç hak etmeyen biriydi...
    --spoiler--

    /
    7
    /

    Zaten zor zamanlar geçirmiş ve düşman bir ortamda bulunan kahramanımız(!), mental olarak zor bir durumdayken yaşadığı bir travma da üzerine eklenince, bir de bunlara ek olarak koruması gereken erdemleri var fakat etrafında konuşabileceği, ona destek olacak kimse de olmayınca mükemmel insan beyni de bununla başa çıkmak için kendince bir yol buluyor. Bu eserde olan da goladkin’in kendisine tamamen zıt bir “kötü ikiz” yaratarak gerçekleşen her kötü olayda suçu bu karaktere atıp, olayları bir şekilde ona bağlamasıdır.

    --spoiler--
    O kadar kötü bir haldeydi ki, her zamanki alışılmış kararlılığı ve azmiyle her şeyin mutlaka düzeleceğini bile söylemeyi unuttu.
    --spoiler--
    1 ...