genellikle arjantin, brezilya gibi latin amerika ülkelerinde çevrilen bu dizilerin en göze sokulan detayı, brezilyadaki şu meşhur isa heykelidir. zaten dizilerde garibanı oynayan genelde kadın başroldür ve çok koyu bir katoliktir.
diziler başlarken, başrol karakterleri ateşli bir şekilde öpüşürler. kumsal kızıl, güneş kızgındır o saatlerde. esas kadın, yırtmaçlı, oryantal elbisesine benzer seksi bir şey giymiştir. istisnasız hepsinde, sevdiği adamla önce elleri, sonra dudakları kavuşur.
genelde esas kızımız fakir, oğlan zengindir. ve aralarını bozmaya çalışan üçüncü kadın, tam bir afettir. adam bunu istemediği halde, zorla onu elde etmeye çalışır.
esas oğlanın anne veya başka bir kadın yakını, üzerinde baskı kurar. üçüncüyle evlenmesi için uğraşıverir.
1 numaralı kadın 3 numaralı kadının varlığı nedeniyle esas çocukla evlenmemekte diretir hep. bunun üzerine esas çocuk 3 numaralı kadına yaklaşır ve genelde inat olsun diye onunla evlenir.
eğer arada statü farkılığı olan bir aşk filizlenecekse, istisnasız ilk bölümünde 1 numaralı kadın, adamı görür ve onun yakışıklılığına vurulur.
1 numaralı esas kadının yanında, onun yardımına koşan gösterişli giyinen ama güzel olmayan 2-3 tane çer-çöp kadın muhakkak vardır.
dizilerdeki yakışıklı kaslı adamlar, genellikle steroid, anapolon gibi anabolizan ilaçlarla vücutlarını geliştirmiş olup, hayvani ebatta kollarla gezerler.
ikincil önemde teması işlenen yanroller vardır. ilerleyen bölümlerde, bunların anaplandaki karakterlerin gayr-i meşru ilişkilerinde rol oynadıkları görülür.
sürekli başrol kadının zaaflarını ve gizlediklerini açığa çıkarmakla onu tehdit eden, yakışıklı bir sokak serserisi de muhakkak bulunur. bu dallama, aklın tasavvur sınırlarının dışında hatunları düdükler.
olayların döndüğü malikanenin mutfağında görevli aşçı ve hizmetliler ensesi kalınların dedikodusunu yapar.
